yandex
Sıla MADEN
Köşe Yazarı
Sıla MADEN
 

Köpek gibi büyütülmüş çocuk

Kitap adı: köpek gibi büyütülmüş çocuk Yazar:Dr.BRUCE D.PERRY - MAIA SZALAVITZ Uzun bir aradan sonra yine kişisel gelişim türü bir kitapla buradayım :).Kitap bir çocuk psikiyatristin not defterinden sıradışı öyküleri ele alması ile oluşmuş.Ne kadar sıradışı desek de galiba mecazen, çünkü çokta sıradışı değil, maalesef halen yaşanan olaylar. Kitap ismini içindeki bir öykü'den almış hikayenin kahramanı Justin, annesi 15 yaşında dünyaya getiriyor Justin i ve hemen doğduktan sonra terk ediyor. 1 yaşına kadar anneannesi bakıyor, ama maalesef 1 yaşından sonra ölüyor ve bakımı anneannesinin erkek arkadaşına kalıyor. Arkadaşı, köpek bakıcılığı yapan yaşlı, iyi ama saf bir kişi, daha önce hiç bebek bakmamış. Nasıl bebek bakılacağı hakkında hiçbir fikri yok. Çocuğa köpeklerine davrandığı gibi davranıyor, ama kötülüğünden değil bilmediğinden, bir köpek kafesinde büyütüyor. 5 sene boyunca arada önüne yemek atıyor altını temizliyor ama çocuk o kafeste 5 sene boyunca hiç dokunulmadan, sevilmeden, konuşmadan büyüyor!.. bu hikayeyi okurken en çok dikkatimi çeken şey doktor vakayi ele aldığında çocuk ne konuşabiliyor ne yürüyebiliyor ne de insanları kendisine yaklaştırıyor du. ama tedaviye başlandıktan çok kısa bir süre sonra iyileşme kat etti. bunun en büyük sebebi alt yapısının sağlam olması, yani 1 yaşına kadar anneannesi baktığı için kısa sürede olsa Sevgi görmesi, dokunulması, onu hızla iyileştirdi. o yaşta nereden bilsin dediğimiz, birçok şeyin önemini daha iyi anlıyoruz burada. zaten okurken beni şaşırtan bilgilerden bir tanesi de insan beyninin yüzde seksen kısmının sıfır 4 yaş arasında oluşması. kitapta bu ve bu gibi psikolojik ve nörolojik açıdan birçok detay var... Çok dikkatimi çeken hikayelerden bir tanesi de Bir katilin, Leon un hikayesi 2 küçük kıza tecavüz edip tekmeleyerek öldürüyor. yanına psikiyatrist girip neyi değiştirmek isterdin geriye dönsen diye sorduğunda, çizmelerini atabilirdim (yakalanmasına neden olan kanlı çizmeler) diyebilecek kadar soğukkanlı pişmanlıkla alakası olmayan bir çocuk. ama işin özüne indiğiniz zaman Leon daha 1 haftalıkken annesi onu evde tek başına bırakıp dışarıya gidiyor, akşama kadar yalnız başına evde ağlıyor. yani ona emeklemeyi, konuşmayı, en önemlisi de sevmeyi öğretecek kimsesi yok. yani birçok insanın sorduğu soru kafamıza takılıyor, "kötü doğulur mu kötü olunur mu"?..… kitap buna benzer 12 hikayeden oluşuyor, ama bütün hikayelerinin sonu sevgiye bağlanıyor. sevmek, dokunmak, ilgi göstermek her şeyden daha önemli. yani kısaca en güçlü terapi insan sevgisidir çocukların psikolojisinde. kitabın yazarı yabancı, ve biliyorsunuz yabancılar çocuğu her ağladığında, kucağa almamakla, kendi başına bırakmakla, kendi kendine uyutabilmekle, övünürler. doktorun en çok  dikkat çektiği şey bebeğe dokunmak, kucağına alıp ritmik hareketlerle müzik dinlemek, seans yerine geçiyor, iyileştirici terapi olarak görülüyor. yani aslında bizim atalarımızın, baştan beri bize uyguladığı kucağına almak, kıyamamak, ninni söylemek, bu konuda birçoğumuz şanslı. ama şanssız olanlar, ya katile, ya hırsıza, ya deliye dönüşüyor. çocukken verilen her şey iyi ya da kötü çok önemli. doktor, bu konuya şu şekilde dikkat çekiyor, "çocukken bize nasıl bakıldıysa biz de çocuklarımıza öyle bakmaya meyilliyiz dir". Kitabı okurken, onlar gibi başka çocuklarla da tanışacaksınız. Ve her biri, sizi tekrar yaralayacak maalesef.  yapılan araştırmalara göre insanların, küçümsenemeyecek kadar büyük bir bölümünün, küçükken istismara, tacize, şiddete, uğradığı ortaya çıkmıştır. daha bir de belirtilmeyen, saklanan, susulan bölüm var, bunlar insanı dehşete düşürüyor. Şunu belirtmek istiyorum ki, çocuklar en büyük dehşeti, tecavüze uğradıklarında, şiddet gördüklerinde, bir tramva yaşadıklarında değil, onları sevmesi gereken kişiler tarafından sevilmedik lerinde, incitildiklerinde,  terk edildiklerinde, yaşıyorlar.    bu durumlar çok daha yıkıcı, onun için başlarına ne gelmiş olursa olsun, onları sevgiyle, anlayışla tedavi edebileceğimizi hiç unutmayalım. sevginin, ilginin, anlayışın, değiştiremeyeceği hiç bir şey yoktur. hepiniz sevgiyle hoşgörüyle kalın...
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2021 - Cumartesi

Köpek gibi büyütülmüş çocuk

Kitap adı: köpek gibi büyütülmüş çocuk

Yazar:Dr.BRUCE D.PERRY - MAIA SZALAVITZ

Uzun bir aradan sonra yine kişisel gelişim türü bir kitapla buradayım :).Kitap bir çocuk psikiyatristin not defterinden sıradışı öyküleri ele alması ile oluşmuş.Ne kadar sıradışı desek de galiba mecazen, çünkü çokta sıradışı değil, maalesef halen yaşanan olaylar.

Kitap ismini içindeki bir öykü'den almış hikayenin kahramanı Justin, annesi 15 yaşında dünyaya getiriyor Justin i ve hemen doğduktan sonra terk ediyor. 1 yaşına kadar anneannesi bakıyor, ama maalesef 1 yaşından sonra ölüyor ve bakımı anneannesinin erkek arkadaşına kalıyor. Arkadaşı, köpek bakıcılığı yapan yaşlı, iyi ama saf bir kişi, daha önce hiç bebek bakmamış. Nasıl bebek bakılacağı hakkında hiçbir fikri yok. Çocuğa köpeklerine davrandığı gibi davranıyor, ama kötülüğünden değil bilmediğinden, bir köpek kafesinde büyütüyor. 5 sene boyunca arada önüne yemek atıyor altını temizliyor ama çocuk o kafeste 5 sene boyunca hiç dokunulmadan, sevilmeden, konuşmadan büyüyor!.. bu hikayeyi okurken en çok dikkatimi çeken şey doktor vakayi ele aldığında çocuk ne konuşabiliyor ne yürüyebiliyor ne de insanları kendisine yaklaştırıyor du. ama tedaviye başlandıktan çok kısa bir süre sonra iyileşme kat etti. bunun en büyük sebebi alt yapısının sağlam olması, yani 1 yaşına kadar anneannesi baktığı için kısa sürede olsa Sevgi görmesi, dokunulması, onu hızla iyileştirdi. o yaşta nereden bilsin dediğimiz, birçok şeyin önemini daha iyi anlıyoruz burada. zaten okurken beni şaşırtan bilgilerden bir tanesi de insan beyninin yüzde seksen kısmının sıfır 4 yaş arasında oluşması. kitapta bu ve bu gibi psikolojik ve nörolojik açıdan birçok detay var...

Çok dikkatimi çeken hikayelerden bir tanesi de Bir katilin, Leon un hikayesi 2 küçük kıza tecavüz edip tekmeleyerek öldürüyor. yanına psikiyatrist girip neyi değiştirmek isterdin geriye dönsen diye sorduğunda, çizmelerini atabilirdim (yakalanmasına neden olan kanlı çizmeler) diyebilecek kadar soğukkanlı pişmanlıkla alakası olmayan bir çocuk. ama işin özüne indiğiniz zaman Leon daha 1 haftalıkken annesi onu evde tek başına bırakıp dışarıya gidiyor, akşama kadar yalnız başına evde ağlıyor. yani ona emeklemeyi, konuşmayı, en önemlisi de sevmeyi öğretecek kimsesi yok. yani birçok insanın sorduğu soru kafamıza takılıyor, "kötü doğulur mu kötü olunur mu"?..… kitap buna benzer 12 hikayeden oluşuyor, ama bütün hikayelerinin sonu sevgiye bağlanıyor. sevmek, dokunmak, ilgi göstermek her şeyden daha önemli. yani kısaca en güçlü terapi insan sevgisidir çocukların psikolojisinde. kitabın yazarı yabancı, ve biliyorsunuz yabancılar çocuğu her ağladığında, kucağa almamakla, kendi başına bırakmakla, kendi kendine uyutabilmekle, övünürler. doktorun en çok  dikkat çektiği şey bebeğe dokunmak, kucağına alıp ritmik hareketlerle müzik dinlemek, seans yerine geçiyor, iyileştirici terapi olarak görülüyor. yani aslında bizim atalarımızın, baştan beri bize uyguladığı kucağına almak, kıyamamak, ninni söylemek, bu konuda birçoğumuz şanslı. ama şanssız olanlar, ya katile, ya hırsıza, ya deliye dönüşüyor. çocukken verilen her şey iyi ya da kötü çok önemli. doktor, bu konuya şu şekilde dikkat çekiyor, "çocukken bize nasıl bakıldıysa biz de çocuklarımıza öyle bakmaya meyilliyiz dir".

Kitabı okurken, onlar gibi başka çocuklarla da tanışacaksınız. Ve her biri, sizi tekrar yaralayacak maalesef.  yapılan araştırmalara göre insanların, küçümsenemeyecek kadar büyük bir bölümünün, küçükken istismara, tacize, şiddete, uğradığı ortaya çıkmıştır. daha bir de belirtilmeyen, saklanan, susulan bölüm var, bunlar insanı dehşete düşürüyor.

Şunu belirtmek istiyorum ki, çocuklar en büyük dehşeti, tecavüze uğradıklarında, şiddet gördüklerinde, bir tramva yaşadıklarında değil, onları sevmesi gereken kişiler tarafından sevilmedik lerinde, incitildiklerinde,  terk edildiklerinde, yaşıyorlar.    bu durumlar çok daha yıkıcı, onun için başlarına ne gelmiş olursa olsun, onları sevgiyle, anlayışla tedavi edebileceğimizi hiç unutmayalım. sevginin, ilginin, anlayışın, değiştiremeyeceği hiç bir şey yoktur. hepiniz sevgiyle hoşgörüyle kalın...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (7)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Vera
(14.06.2021 10:17 - #72151)
özet için teşekkürler
Sıla Ben teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Şeyma Göktaş
(18.06.2021 21:58 - #72154)
Yorum için çok teşekkür ederim, çok güzel özetlemişsiniz. En kısa zaman da kitabı alıp okumak için sabırsızlanıyorum.
Sıla Ben teşekkür ederim Şeyma hanım iyi günlerde okumanız dileğiyle
Sıla Ben teşekkür ederim Şeyma hanım iyi günlerde okumanız dileğiyle
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Feyza C
(20.06.2021 15:36 - #72156)
Kitap çok ilgimi çekti sayenizde listeme ekleyip en kısa zamanda okuyacağım.
Sıla Gerçekten ilgi çekici güzel bir kitap Feyza hanım ne mutlu bana
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
mazideki düş
(20.06.2021 15:38 - #72157)
ne yaşanmışlıklar ve ne hikayeler var.
Sıla Evet insan okudukça daha çok şaşırıyor daha çok öğreniyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Leydi
(20.06.2021 23:57 - #72158)
Analiziniz için teşekkürler.
Sıla Ben teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
BrkGdk
(07.11.2021 00:01 - #72173)
Bu analiz ile nerdeyse kitabı okumuş gibi oldum.yüreğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
BrkGdk
(07.11.2021 00:01 - #72174)
Bu analiz ile nerdeyse kitabı okumuş gibi oldum.yüreğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.