Yüzen mezar

Kitap: struma Yazar: Halit kakınç Struma 1941 yıllarında Nazi katliamı dolayısıyla Romanya'dan filistin'e Sığınmak için yola çıkıp Türkiye'de motoru bozulan, önce İstanbul'da 72 gün boyunca bekletilip, daha sonra Karadeniz açıklarına çekilen, dinamitle patlatılıp içinde 769 canla suya gömülen yüzen tabut. Struma, dram ve ben bu drama, ilk Zülfü Livaneli serenad kitabında rastladım. Açıkçası orada daha duygusal bir anlatım vardı. Bu kitapla birlikte daha tarihsel, daha gerçekçi bir çok yönüne şahit oldum.Olay çok ilgimi çekti, çok şaşırdım, çok üzüldüm. Böyle bir olayın, özellikle ülkemizde olması beni çok üzdü. Göz göre göre 769 Can! Nasılı, niçini çok da önemli değil önemli olan insan... İçine 100 kişi bile sığmaz dedikleri yıkıntı bir gemi, para için 800'e yakın insan dolduruyorlar içine. Filistin'e doğru yola çıkılıyor daha önce birçok gemi filistin'e sığınmak için yola çıkmış, yarısından çoğunu yolda batırmışlar. Ama başka çareleri yok, kalsalar zaten ölecekler bir umut diyorlar. İstanbul'da motoru, arızalandığı zaman sarı karantina bayrağı çekiliyor ve 72 günlük bekleyiş başlıyor. 769 kişi içerde, doğru dürüst hiçbir şey yok, su bile kısıtlı o kadar kişiye bir tane tuvalet, herkes gemide hacetini gidermeye çalışıyor, bundan dolayı pislik hastalık baş gösteriyor.yiyecek yok, içecek yok, ama kimsenin umurunda değil. yani dinamitle patlatılmadan önce, zaten Yavaş yavaş insanlar ölüyor. Benden bu kadar, bence kitabı alıp okuyun,Bu olayın, tek Türkiye'nin ayıbı olmadığına, daha bir sürü karışık işler döndüğüne ve o kadar insanın gemide 72 gün boyunca neler yaşadığına! kendiniz şahit olun... Hepiniz sağlıkla huzurla en çok da sevgi ile kalın.