yandex
Mücahid Halil AKYÜZ
Köşe Yazarı
Mücahid Halil AKYÜZ
 

KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAMAK

KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAMAK      Müminler, sadık dava erleri, her devirde, Allah'a kulluk etmeleri, O'nun emirlerini yerine getirmeleri, çağın Hak Dava Rehberine biatları ve sadakatleri, insanların değil de yalnızca Allah'ın rızasını gözetmeleri, Hak Davanın temel esaslarına riayet göstermeleri nedeniyle içinde yaşadıkları toplumlar tarafından yadırganmış ve dışlanmışlardır.  İnkar edenlerin ve münafıkların kendi içinde oluşturduğu çarpık yaşam biçimini ve felsefesini reddetmeleri, atalarından gördükleri cahiliye ahlakını bir kenara itmeleri ve Kuran'da tarif edilen ideal modeli benimsemeleri nedeniyle çeşitli tepkilerle karşılaşmışlardır. İnkarcı toplumunun bu tepkisi, kavmin önde gelenleriyle idarecileri tarafından daha çok fiziksel saldırı, pisikolojik saldırı ve eziyet şeklinde gerçekleşmiştir.     Yaşadığı çağda, Hak dava uğruna ter akıtan, Sadık Mücahidler,  yakın çevresinden ise bu tepki, karşı tavır alma, manevi baskı ve kınama şeklinde kendini göstermiştir. Ancak, Allah'a karşı tam bir güvene ve sarsılmaz bir imana sahip olan müminler, bu baskı ve kınamalar karşısında inandıkları davadan en ufak bir taviz vermemişlerdir. Bu durumlarından dolayı da Allah'ın yardım ve desteğini kazanarak, inkarcılara karşı zafer elde etmişlerdir. Bu şekilde, sağlam ve onurlu duruş sergileyen dava erleri için, zafer mutlaktır…      Ancak mümin, İslam'ı yaşarken her zaman fiziksel bir saldırıyla karşılaşmayabilir. Fakat Allah'ın emirlerini yerine getirme husunda ki titizliği, davasında ki azmi ve inkarcıların batıl fikir sistemini ezmedeki kararlılığı yüzünden etrafını saran kişiler tarafından çeşitli eleştiri,kınama ve boykotlara maruz kalabilir. Ancak bu kişiler, kısa zamanda bu tür kınamalara taviz vermeyen, güçlü şahsiyete sahip, Allah'a ve kendine güveni tam olan müminleri yolundan saptıramayacağını anlarlar. Müminler yalnızca Allah'tan korkarlar ve kendilerini kınayanlardan korkmazlar. Hiçbir şekilde rızık tasası taşımazlar. Eğer bir makamda oturuyorsalar, acaba makamımdan olur muyum demezler. Dik ve tavissiz duruşları, alev gibi harlı olan yürekleri ile tam tersine kınayıcılar üzerine büyük korku salarlar. Bu tür kınamalar müminleri yıldırmaz tam tersine daha da motive eder, İslam’ın büyük fethine daha iyi odaklanmalarını sağlar, yaptıkları çalışmalara ise ayrı bir berek katar.     Kınayanın kınamasından korkmak aynı zamanda da Allah'a karşı şirk koşmak demektir. Çünkü Allah ayetlerinde 'yalnızca Kendisi'nden korkulması gerektiğini' bildirmektedir. Aksi durumda bir kişi ise Davasına değil yalnızca kendine zarar verir. Allah onun yerine kınayanın kınamasından korkmayan ve aşağıdaki ayette sıralanan üstün vasıflarla donatılmış müminleri getirir: Ey iman edenler! İçinizden kim (ve hangi kesim) dininden (haklı ve hayırlı çizgisinden) geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerlerine) Kendisinin onları sevdiği, onların da Kendisini sevdiği; mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise ’güçlü ve onurlu’ olan, Allah yolunda cihad edip (çaba harcayan) ve (gerçekleri savunmak hususunda hiçbir) kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk (ve ekip) getirir. İşte bu Allah’ın bir (ikramı ve) fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle Vâsi) geniş ve kuşatıcıdır, Alîm’dir. (Maide Suresi, 54)  
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2023 - Cuma

KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAMAK

KINAYANIN KINAMASINDAN KORKMAMAK

     Müminler, sadık dava erleri, her devirde, Allah'a kulluk etmeleri, O'nun emirlerini yerine getirmeleri, çağın Hak Dava Rehberine biatları ve sadakatleri, insanların değil de yalnızca Allah'ın rızasını gözetmeleri, Hak Davanın temel esaslarına riayet göstermeleri nedeniyle içinde yaşadıkları toplumlar tarafından yadırganmış ve dışlanmışlardır.  İnkar edenlerin ve münafıkların kendi içinde oluşturduğu çarpık yaşam biçimini ve felsefesini reddetmeleri, atalarından gördükleri cahiliye ahlakını bir kenara itmeleri ve Kuran'da tarif edilen ideal modeli benimsemeleri nedeniyle çeşitli tepkilerle karşılaşmışlardır. İnkarcı toplumunun bu tepkisi, kavmin önde gelenleriyle idarecileri tarafından daha çok fiziksel saldırı, pisikolojik saldırı ve eziyet şeklinde gerçekleşmiştir.

    Yaşadığı çağda, Hak dava uğruna ter akıtan, Sadık Mücahidler,  yakın çevresinden ise bu tepki, karşı tavır alma, manevi baskı ve kınama şeklinde kendini göstermiştir. Ancak, Allah'a karşı tam bir güvene ve sarsılmaz bir imana sahip olan müminler, bu baskı ve kınamalar karşısında inandıkları davadan en ufak bir taviz vermemişlerdir. Bu durumlarından dolayı da Allah'ın yardım ve desteğini kazanarak, inkarcılara karşı zafer elde etmişlerdir. Bu şekilde, sağlam ve onurlu duruş sergileyen dava erleri için, zafer mutlaktır…

     Ancak mümin, İslam'ı yaşarken her zaman fiziksel bir saldırıyla karşılaşmayabilir. Fakat Allah'ın emirlerini yerine getirme husunda ki titizliği, davasında ki azmi ve inkarcıların batıl fikir sistemini ezmedeki kararlılığı yüzünden etrafını saran kişiler tarafından çeşitli eleştiri,kınama ve boykotlara maruz kalabilir. Ancak bu kişiler, kısa zamanda bu tür kınamalara taviz vermeyen, güçlü şahsiyete sahip, Allah'a ve kendine güveni tam olan müminleri yolundan saptıramayacağını anlarlar. Müminler yalnızca Allah'tan korkarlar ve kendilerini kınayanlardan korkmazlar. Hiçbir şekilde rızık tasası taşımazlar. Eğer bir makamda oturuyorsalar, acaba makamımdan olur muyum demezler. Dik ve tavissiz duruşları, alev gibi harlı olan yürekleri ile tam tersine kınayıcılar üzerine büyük korku salarlar. Bu tür kınamalar müminleri yıldırmaz tam tersine daha da motive eder, İslam’ın büyük fethine daha iyi odaklanmalarını sağlar, yaptıkları çalışmalara ise ayrı bir berek katar.

    Kınayanın kınamasından korkmak aynı zamanda da Allah'a karşı şirk koşmak demektir. Çünkü Allah ayetlerinde 'yalnızca Kendisi'nden korkulması gerektiğini' bildirmektedir. Aksi durumda bir kişi ise Davasına değil yalnızca kendine zarar verir. Allah onun yerine kınayanın kınamasından korkmayan ve aşağıdaki ayette sıralanan üstün vasıflarla donatılmış müminleri getirir:

Ey iman edenler! İçinizden kim (ve hangi kesim) dininden (haklı ve hayırlı çizgisinden) geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerlerine) Kendisinin onları sevdiği, onların da Kendisini sevdiği; mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı ise ’güçlü ve onurlu’ olan, Allah yolunda cihad edip (çaba harcayan) ve (gerçekleri savunmak hususunda hiçbir) kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk (ve ekip) getirir. İşte bu Allah’ın bir (ikramı ve) fazlıdır ki, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle Vâsi) geniş ve kuşatıcıdır, Alîm’dir. (Maide Suresi, 54)

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hüseyin ağaçcı
(18.11.2023 20:12 - #72337)
❤️
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.