yandex
Mücahid Halil AKYÜZ
Köşe Yazarı
Mücahid Halil AKYÜZ
 

Kim Bu Yahudiler? Yahudi Tarihi(kısa ve anlaşılır)

Kim Bu Yahudiler? Yahudi Tarihi(kısa ve anlaşılır)       Yahudilik İbrahim’i geleneğe bağlı monoteist(tektanrıcı) din grubu içinde yer alır. Bu grubun ise en eski üyelerindendir. Yahudilik, yayılımı, ibadet tarzı ve birçok esasları gibi bir dünya dini özelliğine sahip olsa da, inanç sistemi açısından bir din olmadan ziyade bir hayat tarzını ve dini-millet kimliğini gösterir. Yahudilik pek çok teolojik, etik ve pratik kural noktasında İslam ve Hristiyanlık dini ile benzerlik göstermektedir. Mesela bunlar ortak ve tek kitap, tek tanrı inancı, vahiy inancıdır. Yahudiliğin en önemli özelliklerinden biride temelinde etnik ve dini unsurları bulundurmasıdır. Zira Yahudilerin başlangıcını oluşturan İsrail kavmi, belli bir nesebin (Yakupoğulları/İsrail oğulları) tanrının seçimi ile seçilmiş kutsal bir topluluk olduğu ifade edilir. İbrani topluluğu içinde ‘Yahudilik Tanrı’nın Yahudiler için takdir ettiği dindir’ şeklindeki sözde görülür. Yahudiliğin diğer önemli bir özelliklerin den biride İnançtan çok pratiğe vurgu yapmasıdır. Belli bir Amentü ve inanç merkezinden ziyade eylem ve gelenek dini olmasıdır. Yahudilik kitabi bir din olmasına rağmen Yahudi din âlimlerinin, Rabbani gelenek kanalı ile yorumlanmış ve yorumlanmaya devam etmektedir. Yahudiliği farklı kılan başka bir özellik ise Tanrı-İsrail ilişkisidir. Tanrı’nın İsrail’i kendi kavmi olarak seçmesi şeklinde ortaya konulan öğreti ile buna bağlı ahid-kutsal toprak-kurtuluş öğretileri ortaya koyulmuştur. Bu unsurlar Yahudiliğin merkezinde bulunan unsurlardır. Yahudilik bireyden çok toplum fikrini esas alır. Kısacası Yahudilik kutsal vahyi olan Tevrat’ı, kutsal kavmi olan İsrail’e vermesi ya da Tevrat’ı Tanrıdan alıp kabul etmesiyle(Sina ahdi-vahyi)başlayan ve merkezde bu hadiselerin barındığı bir inanç oluşumudur. Tamamen amentü merkezli inanç anlayışının olmayışından dolayı Yahudilik kendi içinde birçok farklı gruba ayrılmıştır.(Ortodoks, Hümanist, Liberal vb.)  Tarihin en eski toplumlarından kabul edilen Yahudilerin geçmişinin MÖ 2000’li yıllara uzandığı var sayılır. Kendi inançlarına göre Yahudiler, Kenan diyarı olarak bilinen topraklar da yaşayan bir kabileden gelmektedirler. Kenan Diyarı, İsrail, Ürdün ve Suriye’yi de kapsayan ve bu gün ki Orta Doğu’nun oldukça büyük bir bölümüne verilen bir isimdir.  Yahudiliğin kökenleri ilk İbrani atası kabul edilen Hz. İbrahim’e ve ondan sonra gelen iki İbrani atası olan, Hz. İshak ile Hz.Yakub’a dayandırılmaktadır. Çeşitli tarih kaynakları ve tefsir kitaplarına göre, Kenan diyarında putperest bir toplumun yaşadığı ve Hz İbrahim’in onlara hakkı tebliğ etmiştir. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail Mekke’de, ikinci oğlu Hz. İshak Kenan’da kalmıştır. Allah Kuran’da Hz. İbrahim’in oğullarından bir kısmının Beyt-i Haram’ın yakınlarına yerleştiğini bildirmektedir ve tefsir kitaplarında bu mekânın Mekke Vadisi olduğu belirtilir: (İbrahim;) “Rabbimiz gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını (Hz. İsmail’i ve annesi Hacer’i) Beyt-i Haram (Kutsal Ev’in-Kâbe’nin) yanında, ekini olmayan (ıssız ve çorak) bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar (ve devamlı ihtiyaç duyup Sana yalvarsınlar) diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları (dünyanın her tarafında yetişen çeşitli) ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler.” (İbrahim 37)        Kenan diyarında kalan Hz. İshak’ın oğlu Hz. Yakup ise, oğulları ile birlikte Mısır’a göç etmiştir. Hz. Yakup’un bir diğer adı ‘İsrail’dir’ bu nedenle soyundan gelenler İsrailoğulları olarak anılır. İsrailoğulları Yahudi toplumunun bir diğer adıdır. Yahudiler Hz. Yakup’tan Hz. Yusuf’a kadar huzur ve güvenlik içinde yaşamışlardır. Ancak Hz. Yusuf’tan sonra çok sıkıntılı ve çetin bir süreç başlamıştır. Putperest Firavun dönemine gelindiğinde ise kölelik durumuna kadar düşmüşler, Firavun en ağır işlerde çalıştırmış, çeşitli işkencelere maruz bırakmıştır. İşte bu karanlık ve sıkıntılı dönemde Allah, İsrailoğulları’na bir nimet ve kurtuluş nimeti olan Hz. Musa’yı elçi olarak göndermiştir. Hz. Musa ile bu kavime, Firavunun zulmünden kurtulacağını müjdelemiştir. Firavunun istemese de, Cenabı Hakkın izni ve yardımı ile MÖ 1250 li yıllarda Mısır’dan göç etmişlerdir. Hz. Musa ile birlikte Mısır’dan çıkan Yahudiler, 40 yıl kadar bir süre Sina Yarımadası’nda kaldıktan sonra Kenan Diyarının doğusuna yerleştiler. Tarihçilerin görüşlerine göre MÖ 1000’lerde Hz. Davut, İsrail soyunun yönetimine geçti ve güçlü bir krallık kurdu. Onun oğlu olan Hz. Süleyman döneminde ise İsrailoğulları, teşbihte hata olmasın Altın Çağ’larını yaşadılar. İsrail’in sınırları Güney’de Nil Nehri’nden, Kuzeyde Fırat Nehrine kadar uzanıyordu. Bu dönemde Hz. Süleyman’ın emriyle, Kudüs’ün Eski Şehir ’deki Tapınak Dağı’nda görkemli bir saray aynı zaman da mabet inşa edildi. Süleyman Mabedi ismini, yapımı için emrini veren Hz. Süleyman’dan almıştır. Hz. Süleyman’ın vefatının ardından Allah İsrailoğullarına daha pek çok peygamber gönderdi, İsrailoğulları kibirli karakterlerinden dolayı kendilerine gönderilen peygamberleri dinlemediler ve isyankâr davrandılar. Geçmiş tarihlerde olduğu gibi, aynı şekilde İsrailoğulları için tekrardan zulüm dönemi başladı. İsrail Krallığı bölündü ve putperest krallıklar tarafından işgal edildi. Filistin’e hâkim olan en büyük krallık Roma oldu. Allah, İsrailoğulları’nın bunca azgınlık, kibir ve hasetlerine rağmen, bir kez daha batıl inançlarından vaz geçmeleri için Hz. İsa’yı görevlendirdi. Roma egemenliğinde ki Filistin’de, İsrailoğullarını bir kez daha hakka çağırdı. Çok az Yahudi ona inandı ve geri kalanlar ise azgınlığa devam etti… İsrailoğullarından inkâr edenlere (ve sürekli kötülüğü planlayıp yürütenlere) Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. Bu, (hidayetlerinin kararması ve lanete uğramaları, İlahi hükümlere) isyan etmeleri ve haddi aşıp (İslami ölçüleri değiştirmeleri) sebebiyledir. Maide 78 Tarihin eski topluluklarından kabul edilen Yahudiler, tarihi olarak incelendiği zaman önümüze sayfalar dolusu belge çıkar. Bundan dolayı tarihçiler Yahudi tarihini incelerken kolay ve anlaşılır olması için, beş dönem şeklinde ele almışlar, bu dönemler; A-) Kutsal Kitap Dönemi B-) İkinci Mabed Dönemi C-) Talmud Dönemi D-) Ortaçağ Dönemi E-) Modern Dönem (Biz bu dönemlerin detayına girmeden sizlere isimsel olarak aktarmış olduk) Bu yazı ile Besmelesini çekmiş olduğumuz, uzun ve akıcı bir ‘’YAHUDİLİK’’ serisine başlamış bulunmaktayız, selametle…
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2022 - Çarşamba

Kim Bu Yahudiler? Yahudi Tarihi(kısa ve anlaşılır)

Kim Bu Yahudiler?

Yahudi Tarihi(kısa ve anlaşılır)

      Yahudilik İbrahim’i geleneğe bağlı monoteist(tektanrıcı) din grubu içinde yer alır. Bu grubun ise en eski üyelerindendir. Yahudilik, yayılımı, ibadet tarzı ve birçok esasları gibi bir dünya dini özelliğine sahip olsa da, inanç sistemi açısından bir din olmadan ziyade bir hayat tarzını ve dini-millet kimliğini gösterir. Yahudilik pek çok teolojik, etik ve pratik kural noktasında İslam ve Hristiyanlık dini ile benzerlik göstermektedir. Mesela bunlar ortak ve tek kitap, tek tanrı inancı, vahiy inancıdır. Yahudiliğin en önemli özelliklerinden biride temelinde etnik ve dini unsurları bulundurmasıdır. Zira Yahudilerin başlangıcını oluşturan İsrail kavmi, belli bir nesebin (Yakupoğulları/İsrail oğulları) tanrının seçimi ile seçilmiş kutsal bir topluluk olduğu ifade edilir. İbrani topluluğu içinde ‘Yahudilik Tanrı’nın Yahudiler için takdir ettiği dindir’ şeklindeki sözde görülür. Yahudiliğin diğer önemli bir özelliklerin den biride İnançtan çok pratiğe vurgu yapmasıdır. Belli bir Amentü ve inanç merkezinden ziyade eylem ve gelenek dini olmasıdır. Yahudilik kitabi bir din olmasına rağmen Yahudi din âlimlerinin, Rabbani gelenek kanalı ile yorumlanmış ve yorumlanmaya devam etmektedir. Yahudiliği farklı kılan başka bir özellik ise Tanrı-İsrail ilişkisidir. Tanrı’nın İsrail’i kendi kavmi olarak seçmesi şeklinde ortaya konulan öğreti ile buna bağlı ahid-kutsal toprak-kurtuluş öğretileri ortaya koyulmuştur. Bu unsurlar Yahudiliğin merkezinde bulunan unsurlardır. Yahudilik bireyden çok toplum fikrini esas alır. Kısacası Yahudilik kutsal vahyi olan Tevrat’ı, kutsal kavmi olan İsrail’e vermesi ya da Tevrat’ı Tanrıdan alıp kabul etmesiyle(Sina ahdi-vahyi)başlayan ve merkezde bu hadiselerin barındığı bir inanç oluşumudur. Tamamen amentü merkezli inanç anlayışının olmayışından dolayı Yahudilik kendi içinde birçok farklı gruba ayrılmıştır.(Ortodoks, Hümanist, Liberal vb.)

 Tarihin en eski toplumlarından kabul edilen Yahudilerin geçmişinin MÖ 2000’li yıllara uzandığı var sayılır. Kendi inançlarına göre Yahudiler, Kenan diyarı olarak bilinen topraklar da yaşayan bir kabileden gelmektedirler. Kenan Diyarı, İsrail, Ürdün ve Suriye’yi de kapsayan ve bu gün ki Orta Doğu’nun oldukça büyük bir bölümüne verilen bir isimdir.

 Yahudiliğin kökenleri ilk İbrani atası kabul edilen Hz. İbrahim’e ve ondan sonra gelen iki İbrani atası olan, Hz. İshak ile Hz.Yakub’a dayandırılmaktadır. Çeşitli tarih kaynakları ve tefsir kitaplarına göre, Kenan diyarında putperest bir toplumun yaşadığı ve Hz İbrahim’in onlara hakkı tebliğ etmiştir. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail Mekke’de, ikinci oğlu Hz. İshak Kenan’da kalmıştır.

Allah Kuran’da Hz. İbrahim’in oğullarından bir kısmının Beyt-i Haram’ın yakınlarına yerleştiğini bildirmektedir ve tefsir kitaplarında bu mekânın Mekke Vadisi olduğu belirtilir:

(İbrahim;) “Rabbimiz gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını (Hz. İsmail’i ve annesi Hacer’i) Beyt-i Haram (Kutsal Ev’in-Kâbe’nin) yanında, ekini olmayan (ıssız ve çorak) bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar (ve devamlı ihtiyaç duyup Sana yalvarsınlar) diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalplerini onlara ilgi duyar kıl ve onları (dünyanın her tarafında yetişen çeşitli) ürünlerden rızıklandır. Umulur ki şükrederler.” (İbrahim 37)

       Kenan diyarında kalan Hz. İshak’ın oğlu Hz. Yakup ise, oğulları ile birlikte Mısır’a göç etmiştir. Hz. Yakup’un bir diğer adı ‘İsrail’dir’ bu nedenle soyundan gelenler İsrailoğulları olarak anılır. İsrailoğulları Yahudi toplumunun bir diğer adıdır. Yahudiler Hz. Yakup’tan Hz. Yusuf’a kadar huzur ve güvenlik içinde yaşamışlardır. Ancak Hz. Yusuf’tan sonra çok sıkıntılı ve çetin bir süreç başlamıştır. Putperest Firavun dönemine gelindiğinde ise kölelik durumuna kadar düşmüşler, Firavun en ağır işlerde çalıştırmış, çeşitli işkencelere maruz bırakmıştır. İşte bu karanlık ve sıkıntılı dönemde Allah, İsrailoğulları’na bir nimet ve kurtuluş nimeti olan Hz. Musa’yı elçi olarak göndermiştir. Hz. Musa ile bu kavime, Firavunun zulmünden kurtulacağını müjdelemiştir. Firavunun istemese de, Cenabı Hakkın izni ve yardımı ile MÖ 1250 li yıllarda Mısır’dan göç etmişlerdir. Hz. Musa ile birlikte Mısır’dan çıkan Yahudiler, 40 yıl kadar bir süre Sina Yarımadası’nda kaldıktan sonra Kenan Diyarının doğusuna yerleştiler. Tarihçilerin görüşlerine göre MÖ 1000’lerde Hz. Davut, İsrail soyunun yönetimine geçti ve güçlü bir krallık kurdu. Onun oğlu olan Hz. Süleyman döneminde ise İsrailoğulları, teşbihte hata olmasın Altın Çağ’larını yaşadılar. İsrail’in sınırları Güney’de Nil Nehri’nden, Kuzeyde Fırat Nehrine kadar uzanıyordu. Bu dönemde Hz. Süleyman’ın emriyle, Kudüs’ün Eski Şehir ’deki Tapınak Dağı’nda görkemli bir saray aynı zaman da mabet inşa edildi. Süleyman Mabedi ismini, yapımı için emrini veren Hz. Süleyman’dan almıştır. Hz. Süleyman’ın vefatının ardından Allah İsrailoğullarına daha pek çok peygamber gönderdi, İsrailoğulları kibirli karakterlerinden dolayı kendilerine gönderilen peygamberleri dinlemediler ve isyankâr davrandılar. Geçmiş tarihlerde olduğu gibi, aynı şekilde İsrailoğulları için tekrardan zulüm dönemi başladı. İsrail Krallığı bölündü ve putperest krallıklar tarafından işgal edildi. Filistin’e hâkim olan en büyük krallık Roma oldu. Allah, İsrailoğulları’nın bunca azgınlık, kibir ve hasetlerine rağmen, bir kez daha batıl inançlarından vaz geçmeleri için Hz. İsa’yı görevlendirdi. Roma egemenliğinde ki Filistin’de, İsrailoğullarını bir kez daha hakka çağırdı. Çok az Yahudi ona inandı ve geri kalanlar ise azgınlığa devam etti…

İsrailoğullarından inkâr edenlere (ve sürekli kötülüğü planlayıp yürütenlere) Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. Bu, (hidayetlerinin kararması ve lanete uğramaları, İlahi hükümlere) isyan etmeleri ve haddi aşıp (İslami ölçüleri değiştirmeleri) sebebiyledir. Maide 78

Tarihin eski topluluklarından kabul edilen Yahudiler, tarihi olarak incelendiği zaman önümüze sayfalar dolusu belge çıkar. Bundan dolayı tarihçiler Yahudi tarihini incelerken kolay ve anlaşılır olması için, beş dönem şeklinde ele almışlar, bu dönemler;

A-) Kutsal Kitap Dönemi

B-) İkinci Mabed Dönemi

C-) Talmud Dönemi

D-) Ortaçağ Dönemi

E-) Modern Dönem

(Biz bu dönemlerin detayına girmeden sizlere isimsel olarak aktarmış olduk)

Bu yazı ile Besmelesini çekmiş olduğumuz, uzun ve akıcı bir ‘’YAHUDİLİK’’ serisine başlamış bulunmaktayız, selametle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.