Çözülmeyen Denklemli Yollarda Başarısızlığın Sırrı Şehrin nüfusu arttıkça ihtiyaçları da artar, sosyal ve çevre alanlarının da genişletilmesi, yenilenmesi, çoğaltılması da yerel yönetimlerin asli görevleri içinde yer alır. Mülki idare amirleri de onay verir, öngörüde bulunur. Son yirmi yılda her geçen gün göç alan Konya şehri  Belde-i Muhayyere, Selçuklu Başkenti, Mevlana Diyarı, Türkiye'nin nüfus bakımından altıncı veya beşinci büyük vilayetidir. Huzur şehri, Sanayi şehri, İlim şehri, Ucuz şehir, Emeklinin yerleştiği şehir derken taşı, toprağı insan kaynayan, araç sürüsünden geçilmeyen bir kent hâlini aldı.  Son yirmi yılda yabancı uyruklu öğrenci, akademisyenleri, farklı dil, din, ırktan insanları gördüğümüz, mülteci kampı haline gelen, deprem güvenliği jeolojik yapısından dolayı İstanbul, İzmit, Düzce, Afyon, Van ve şubat ayında Güneydoğu Bölgesi onbir ilde deprem olması sebebiyle şehrimizin barındırmasıyla nüfus yoğunluğu haliyle arttı. Toplu ulaşım araçları; Tramvay, otobüs, dolmuşlar her saatte sosyal mesafeye dikkat edilmeden doluyor.  Sabah ve akşam işçi, memur, öğrenci ve esnafın araçta olduğu saatlerde bir de en önemlisi hastaneye giden hastalar var. Ayrıca toplu ulaşım araçlarına ücretsiz binen altmış beş yaş üstü vatandaşların duyarsızlığı eklenince, bir de Turizm şehri olmasıyla şehir trafiği çekilmez bir hâl alıyor. Tabii köprülü kavşaklar, yeni caddeler, tali yollar açıldı, açılıyor.  Ama yeterli mi? Yetmiyor. Mevcut iktidar partisinin yirmi yıllık iktidarında Metro her seçimde gelirdi. Bu seçimde gelmedi. Banliyö Tren hattı inşaası söylentisi var. Yıllardır söyleye söyleye, yaza, çize ağır vasıtalar şehir anayollarına belirli saatlerde girmiyor desek de yine de takipsizlik var. Yine uyarılarımızla sanayi bölgesi güzergahlarına otobüs hatları ve ek seferleri verildi. Yıllardır beş yılda bir şehir demir ağlarla örülür. Hayaller rüya veya kabus olur. Şehir planlama müdürü, amiri kim acaba ? Çevre ve Şehircilik Daire Başkanı, müdürleri kim ? Onlarla da bir tanışmak isterim.  Belki bu adamların güzel çalışması vardır.  Ya siyasi rant var, ya siyasi baskı var. Velhasılı yine bir önerim olacak. Örneğin veya tahmini olarak; Sabah saat 05:00'den 10:00'a kadar birer saat arayla Fırıncı, ekmekçi, Bakkallar, Milli Eğitim mensupları, öğrenciler, Sanayi işçi ve esnafı, Hastane mensupları, Kamu mensupları, memurlar, bankalar vs. Marketler, diğer iş merkezleri, Berber, Terzi, Tamirci vs mağazalar, Bazı meslek gruplarına da odalar tarafından 24 saat usulü ile gece ve resmi tatil nöbet uygulaması da olabilir. Aynı saat oranında da akşam kademeli olarak dönüş olabileceğini mülki idare amirlerine, yerel yönetimlere öneride bulunuyorum. İşçi servisi, öğrenci servisi şehir merkezine girmemesi gerekir. Şehir merkezinin kısmen bazı caddeleri tek şerit olmalıdır. Hiçbir engel teşkil etmeyen  Alaaddin - Ankara yolu Organize Sanayi, Fetih Caddesi Tramvay hattı açılsaydı bugünkü trafik yoğunluğu olmayacaktı. Çünkü işçi servisi ve öğrenci servisi azaltılmş olacaktı. Dolmuşların belirlenmiş durakta değil de adım attığı yerde, kavşakta, yol ortasında vs küstahça yolcu alması, yolu işgal edercesine seyretmesi de trafik terörü faillerindendir. Bu da siyasi ve umumi bir meseledir.