‘Yeniden merhaba’ dediğim günlerden biri ile sizinleyim. Her birimizin yeniden merhaba dediği zamanlar oluyordur. Benim için bu kitaplarla nefes aldığım dönemlere denk gelir nedense. Gerçi izlediğim bir video da kitaplarla duygusal bağ kurulmaması gerektiğini savunan bir görüş vardı, daha çok bilgi odaklı okumaların altı çizilen her bir satırın insanları geliştireceğini savunuyordu. Galiba kitaplarla bağ kurmayı seven herkes bu söyleme tepki gösterebilir. Şahsen 14 yaşındaki Merve bu videoyu görseydi büyük tepki verirdi ama şuan bu fikre katıldığımı söyleyebilirim. Çünkü şuanda benim için kitap okumak, nitelikli okuma yapmanın gayretinde olma düşüncesine dönüştü. Sizinle ‘nitelikli okur’ olmak konusunu Allah nasip ederse bir gün muhakkak konuşuruz. Hâlâ kitaplarla nefes almayı seven biri olarak duygusal bağ kurularak okunan kitapların anlatmak istediği konunun okur tarafından üstünkörü anlaşıldığını düşünüyorum.  Bence okur illüzyonlara kanmadan kendi fikir dünyasına katkı sağlayacak kitaplar okumalı ve kendisine sunulan kitabı kendi amacına ilerlerken beslendiği kaynak olarak nefes aldığı dinlenme duraklarına misafir edebilir. Çünkü önceden sadece çevre kirliliği, hava kirliliği vs. konuları konuşurduk ama bu zamanda kitap kirliliğinden de rahatlıkla konuşabileceğimizi düşünüyorum. Ticari hesapların düşüncesiyle yazmak için yazılan kâğıt israfı diyeceğimiz nitelik de yazılar mevcut. Açıkçası şu zamanda okur olmak da büyük marifet gerektiriyor…  Kitapta yazılan her bir kelâmın anlatmak istediği meseleye inanarak yazılmış olması benim için büyük önem arz ediyor.  Aklı ve kalbi yoran durumlarda okunan her güzel okuma seansı insanın içindeki hazineleri keşfetmeye çıkarır ve yapılan keşifler görebilen yürekler için bir yol haritası oluşturur.