Hayatımın hangi köşesine baksam çırpınan bir kuş olmaktan öteye gidememiş, kendi yarınlarımı oluşturmaktan çok geç kalınmış günleri yol gösterici sanmıştım. Bunu doğum günüme günler kala fark etmek Allah ın güzel bir hediyesi diyebiliriz ne dersiniz?
Müsaadenizle biraz doğum günü dedikleri konudan dem vurmak istiyorum. Bence doğum günleri sevdiklerinle vakit geçirmekten daha mühim hususları içeriyor. Aslında insan bir hazinenin peşinde sorularıyla var olandır. Hepimizin içinde bize armağan edilen zaman dilimleri var sorgulamalarımızla beşer(deri) olmaktan kurtulur inşallah insan olmanın sırrına vakıf olabiliriz. Doğum günleri işte tam olarak burada vicdan terazisi kurulan tarihlere dönüşmesi gereken görevlilerdir.
Şu ana kadar neler yaptım?
Kendimi nerelerde yetiştirmeliyim?
Eksiklerim yanlışlarım mutlaka olmuştur. Bu noktaları fark ettikten sonra düzeltmek adına çaba gösterdim mi?
Eğer inanan bir bireysem inandım dedikten sonra gerçekten iman edebildim mi? Peygamber efendimizin tavsiyesi üzerine ‘imanınızı la ilahe illallah sözüyle tazeleyiniz’ hadisini uygulama çabasına girebilmekten bahsediyorum. Daha bunun gibi birçok konuya değinebiliriz. Aklınıza sadece hüzünlü zamanlarınızı getirin demiyorum tabi ki, hayatın güzel yanlarını keşfetmek de doğum günü aktivitesi olabilir. İnsan güzelin içinde kötüyü, kötünün içinde güzeli görebilmek üzere yaratılmıştır. ‘Herkes kendi oluşturduğu dünya kadardır.’ Söylemine katkıda bulanacak sorgulamaların bilhassa doğum günlerinde gerçekleştirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
İçinizdeki yaşanmışlıkları ve kendi oluşturduğunuz dünyayı, kalıplara teslim etmeden güzel deneyimlerinizle yaş almanın birçok noktasından yakalayabilirsiniz.