Sınavlar,yaşıyor olduğumuzun bir ispatıdır.Kortizol hormonlarının artışına paralel olarak artan stres ,kalp ritmini arttırıp hayatın ahengini bozmaktadır.
Koronavirüs engeli nedeniyle bir ileri bir geri değiştirilen sınav takvimi,üniversite sınavına girecek olan gençlerin stres düzeyini arttırmakla kalmayıp verimli çalışmalarına da engel olmuştur.Gelelim asıl meseleye: sınav sonuçları geçtiğimiz hafta açıklandı,tercihler başlıyor ve gençler yine tedirgin.İstediğim bölümün puan ve sıralamasındayım fakat üniversiteler birer birer uzaktan eğitim şeklinde akademik takvimlerini açıkladılar.Sözel bir bölüm olsa tamam ama ben tıp,mühendislik okumak istiyorum. Yüzyüze interaktif eğitim olmadan nasıl olacak,evde açık öğretim kıvamında okumak istemiyorum.Üniversite kampüsünde arkadaşlarımla volta atıp,yurtta sıcacık dost muhabbetleri eşliğinde çayımı yudumlamak,amfide en önde oturup sevdiğim bölümü içime sindirerek okumak,kısıtlandığım coğrafyadan kurtulup özgürce fikirlerimi beyan etmek istiyorum.
Bilinmezlik cidii bir sorunsal olmaya devam ede dursun yeterli puan alamayıp ailesi ve çevresi tarafından sürekli başarısızlıkla itham edilip komsu kızı veya oğluyla kıyas edilmekten kızgın ve küskün konumda bir tayfanın varlığı da ortada.
YÖK,almış olduğu kararlarla koronavirüs nedeniyle ögrencilerin zarar görmemesi için Bilim Kurulu tavsiyeleri neticesinde gerekli tedbirleri alma gayretindedir.Ailelere gelince çocuklarınızı bir digeriyle kıyas ederek stres düzeyleri yüksek,yaşamdan keyif alamayan agresif bireylere çevirmeyiniz.
Allah’ın izniyle yakında küresel bir problem olan koronovirüs salgını son bulur,üniversite kampüsleri dolup taşar,kütüphaneler,amfiler ve labaratuvarlar idealist gençlerlerle dolup taşar.Biraz sabır biraz da zaman gerekli.Fakat başarısızlıkla itham ettiğimiz,kızdığımız ve kırdığımız evlatlarımızı gözardı etmemeli , bu yanlış tutumdan bir an önce vazgeçmeliyiz.
Sürç-i lisan ettiysek affola.