8 Mart 1857, yer Amerika’ nın Newyork kenti. 40 bin tane tekstil işinde çalışan kadın uzun çalışma saatleri, düşük ücret ve insanlık dışı çalışma şartlarını protesto etmek amacıyla fabrika bahçesindeki barikatların ardında grev hakkını kullanmaktalar. Grev devam ederken fabrikada bir yangın çıkar  ve barikatları atlayıp canını kurtaramayan 129 kadın emekçi yanarak can verir.                 BM 1977 yılında 8 mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilan eder. Rusya’ da 50 yıldır resmi bayram olarak kutlanan Dünya Emekçi kadınlar günü çok önemlidir. Öyle ki o günde devlet erkeklere kadınlara hediye almaları konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Özbekistan, Kırgızistan gibi bazı ülkelerde önem konusunda anneler gününün de önüne geçen ve resmi tatil ilan edilen bir gün olmuştur.                 Ülkemizde durum biraz daha farklı. Konu kadınlar olunca her kesimden farklı farklı yorumlarla karşılaşmak olası. Kimisi  der: ’Hep bunlar Amerika’nın oyunu’, kimisi de der ki : ’uyuyanı uyandırmayacaksın İslami aile yapısının temellerini dinamitleyen şeyler bunlar’ bir başkası da der ki: ’sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.                 Orta yaşlı dul bir adam da der ki: kadına dul maaşı, işsizlik maaşı veren devlet aile yapısını bozdu. Nasıl mı? Parası olan ve haklarının farkında olan güçlü kadın adamların pek de işine gelmedi.                 Kadına yönelik cinayetler ve zayıflatılmaya çalışılan kadının düştüğü çaresizlik. ÖZGECAN, EMİNE BULUT ...                 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü bu kafaya sahip bireylerin olduğu ülkemizde hak ettiği karşılığı bulamayacaktır. Kadınlara değer vermek onları yüceltmek sadece bir günle sınırlı olmamalıdır. İster Amerika’nın oyunu olsun ister başka. Bizler inananlar olarak kadınların Allah cc tarafından emanet ettirilmiş bireyleriz. Eğer kadının dinimizdeki yerini kitabı Mukaddesten öğrenir ve kadını ailenin temel dinamiği olarak görürsek her günümüz bayram her günümüz cennet olur.