Bugün, dünya genelinde kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, kadınların toplumda ve ailedeki önemi bir kez daha gündemimize oturuyor. Kadınlar, insanoğlunun yaratılışındaki en değerli varlıklardır. İslam dinine göre de bütün insanlar, kadın ya da erkek farkı gözetmeksizin eşit haklara sahiptirler. Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)'in hadislerinde de kadınlara büyük değer verilmiş ve onların hakları vurgulanmıştır.   Peygamberimiz (S.A.V.), “Cennet anaların ayakları altındadır.” diyerek annelerin kutsallığını ve değerini vurgulamıştır. Aynı şekilde, kadınlara karşı şefkatli ve saygılı olunması gerektiğini sık sık vurgulamıştır. İslam, kadınlara aile içinde özel bir yer verirken, onların toplumda da aktif rol almalarını teşvik etmiştir.   Kadınlar, İslam’ın öğretileri doğrultusunda ilimde, işte, siyasette ve toplumsal hayatta önemli roller üstlenebilirler. Hz. Aişe ve Hz. Hatice gibi kadınlar, İslam tarihinde güçlü ve etkili liderler olarak öne çıkmışlardır. Bu da göstermektedir ki İslam dininde kadınlar, sadece evde değil, toplumun her alanında aktif ve değerli birer birey olarak kabul edilmektedir.   Dolayısıyla, Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadınların değerini anlamak ve onlara gereken saygıyı göstermek, sadece bir günle sınırlı kalmamalıdır. Kadınlar, her gün değerli ve önemli olduklarını bilmeli ve toplumun her alanında hak ettikleri yeri almalıdırlar. İslam’ın kadına bakış açısı, kadınların gücünü ve değerini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, kadınlara karşı sevgi, saygı ve adaletle davranmak, toplumun ilerlemesi ve adaletin sağlanması için gereklidir.   Bu özel günde, tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutlar, kadınların hak ettikleri değeri görmeleri için çaba göstermeye devam etmemizi temenni ederim.