yandex
Ali ŞİMŞEK
Köşe Yazarı
Ali ŞİMŞEK
 

ÇİN ZULMÜ VE İLAHİ ADALET!

Günümüzde ‘Doğu Türkistan’ olarak isimlendirilen bölge, aslında Büyük Türkistan’ın bir parçasıdır. Türklerin “Ana yurdu” şeklinde tanımlanan coğrafya Çin ile hem hudut olduğundan tarih boyunca hâkimiyet mücadelesine sahne olmuştur. Çin olarak dünya literatürüne geçmiş devlet ismi aslında CUNGU dur CUNGU’nun açılımı merkezi krallık demektir kâinatın merkezinde bütün dünyayı yönetmekle yetkili olan ve bunun dışındakilerinin barbar gereksiz ve hayvan muamelesi yapıp istediklerini yapabileceklerine inanırlar hatta buna canı gönülden inanırlar. Çin aslında karma bir rejimdir Çinin ideolojisi komünist ekonomisi kapitalist ruhu faşist bir yapıya sahip devlettir.   Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza yapılan katliam ve soykırım evet soykırım diyorum bunu başka bir kelime anlatamaz. Peki, neden bu soykırım Çin bunu neden yapıyor. Çin tarih boyunca Türklere karşı düşmanlık beslemiştir gerek bölgeye hâkim olma kaygısı gerek dini gerek sosyal kültürel kıskançlık tarih boyunca ve günümüzde bu düşmanlık had safhaya ulaşmıştır. Bölgeden gelen bizzat zulme şahitlik eden soydaşlarımızın ifadesiyle burada yaşanan zulümler tarihte 16 yüzyılda da Endülüs te yakın zamanda da Bosna Hersek te Sırpların yaptığı cani soykırımın bir benzerini Çin komünist partisi Doğu Türkistan’da Müslüman soydaşlarımızın üzerinde uygulamaya çalışıyor yani sistematik bir şekilde Müslüman Türk varlığı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. 21. Yüzyılda milyonlarca Müslüman soydaşımız açık hava hapishanelerinde kapalı tutuluyor hapishane denilince de aklımıza sadece vakit öldürülen yaşam kısıtlaması getirilen yerler olarak gelmesin işkencenin hakaretin kötü muamelenin birinin bin para olduğu insanın hiçbir hakkı olmadığı hatta itiraz hakkı bile olmadığı yerler. Milli ve dini kimliklerinden değerlerinden koparıp uzaklaştırmak istiyorlar. Çocukları yetimhane adı altında Çinliliğe dönüştürmek için çalışılıyor. Doğu Türkistanlı kızlar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor ve hiçbir şekilde itiraz hakkı olmaksızın ve en kan dondurucu uygulamalarından biride her bir Doğu Türkistanlı aileye Çin komünist parti temsilcisi yerleştiriliyor yani eve yerleştiriliyor bunu yapmalarındaki gayeleri de sosyal ve kültürel temasların artmasıymış peki sorarım size bu nasıl bir zulüm aklımdan geçenleri yazıya aktaramıyorum maalesef.  Doğu Türkistan da her türlü bilgi ve enformasyon da yasaktır. Google, facebook, whatsapp bunları kullanmak toplama kampına gönderilme nedenidir. Birçok kişinin cep telefonlarında Kâbe resmi Türk bayrağı resmi var diye sorgusuz sualsiz toplama kamplarına gönderildiği ifade ediliyor. Toplama kamplarındaki tutukluların bir çoğundan haber alınamıyor güç bela kurtulanların anlattıklarına göre çok kötü şartlarda kalıyorlar yiyecek, içecek, yatacak yer ve büyük hijyen problemleri var bırakın insanların kalacağı yeri hayvanları dahi kapatmaya vicdanın el vermeyeceğini ifade ediyorlar. Ayrıca adı sanı ve içeriği hiçbir şekilde belli olmayan ilaçların verildiği ifade ediliyor. Bu arada dünyanın en çok böbrek nakli yapan ülkesinin Çin olduğunu biliyor muydunuz araştırın bakalım karşınıza ne çıkacak.   Bugün Doğu Türkistan’da yapılan sadece Müslüman Türk kimliğini ortadan kaldırmaktır öyle ki yine şahitlerden aldığım bilgiye göre iki sene önceki cami medrese mescit sayısıyla şu anki sayılar arasın hızlı bir düşme olduğu tespit edilmiş yani bu ne demek yavaş yavaş tarihsel izleri de ortadan kaldırmak.   Peki, bu zulümler durdurulabilir mi durdurulursa da nasıl durdurulur. Yaptığım araştırmalara ve görüşmelere göre Çin çok ciddi ekonomik ve siyası zorluklar içerisinde ve birde buna corona virüsü eklersek bir açmaz içerisinde ayrıca Hong Kong, Tibet, Tayvan ve iç Moğolistan problemleri var. Dünyanın en borçlu ekonomilerinden biride Çin’dir. 18 Trilyon dolar dış borcu var durum böyle olunca şuanda çok zayıf ve yaptırımlar uygulanabilecek konumda ve durumda eğer Türkiye kamuoyu Müslüman kamuoyu Dünya kamuoyu bu olayın üzerine giderek itiraz ederse maddi anlamda yaptırımlar uygularsa Çin mecburen geri adım atacaktır. Çin mallarını boykot etmekte bu durum karşısında bizim öne geçmemizi sağlayacak en önemli çalışmamız olacaktır. Diplomatik görüşmelerinde çok faydasının olacağını düşünüyorum hatta bunun için derhal çalışmaların başlatılması gerekli. Biz dünya da huzuru barışı ve adaleti tesis etmiş bir ahfadın torunlarıyız köklü bir medeniyete sahibiz. Doğu Türkistan da ki kanayan yaraya derhal müdahale edip kardeşlerimizin o kanayan yaralarını sarıp sarmalamalıyız. İlahi adaletin de olduğunun ispatı corona virüsü bunların başına musallat oldu. Allah Doğu Türkistan da ki soydaşlarımızı ve tüm dünyadaki feryat içerisindeki zulme uğrayan Müslümanların ve mazlumların yardımcısı olsun.
Ekleme Tarihi: 17 Şubat 2020 - Pazartesi

ÇİN ZULMÜ VE İLAHİ ADALET!

Günümüzde ‘Doğu Türkistan’ olarak isimlendirilen bölge, aslında Büyük Türkistan’ın bir parçasıdır. Türklerin “Ana yurdu” şeklinde tanımlanan coğrafya Çin ile hem hudut olduğundan tarih boyunca hâkimiyet mücadelesine sahne olmuştur.

Çin olarak dünya literatürüne geçmiş devlet ismi aslında CUNGU dur CUNGU’nun açılımı merkezi krallık demektir kâinatın merkezinde bütün dünyayı yönetmekle yetkili olan ve bunun dışındakilerinin barbar gereksiz ve hayvan muamelesi yapıp istediklerini yapabileceklerine inanırlar hatta buna canı gönülden inanırlar.

Çin aslında karma bir rejimdir Çinin ideolojisi komünist ekonomisi kapitalist ruhu faşist bir yapıya sahip devlettir.

 

Doğu Türkistan’da soydaşlarımıza yapılan katliam ve soykırım evet soykırım diyorum bunu başka bir kelime anlatamaz. Peki, neden bu soykırım Çin bunu neden yapıyor. Çin tarih boyunca Türklere karşı düşmanlık beslemiştir gerek bölgeye hâkim olma kaygısı gerek dini gerek sosyal kültürel kıskançlık tarih boyunca ve günümüzde bu düşmanlık had safhaya ulaşmıştır. Bölgeden gelen bizzat zulme şahitlik eden soydaşlarımızın ifadesiyle burada yaşanan zulümler tarihte 16 yüzyılda da Endülüs te yakın zamanda da Bosna Hersek te Sırpların yaptığı cani soykırımın bir benzerini Çin komünist partisi Doğu Türkistan’da Müslüman soydaşlarımızın üzerinde uygulamaya çalışıyor yani sistematik bir şekilde Müslüman Türk varlığı ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. 21. Yüzyılda milyonlarca Müslüman soydaşımız açık hava hapishanelerinde kapalı tutuluyor hapishane denilince de aklımıza sadece vakit öldürülen yaşam kısıtlaması getirilen yerler olarak gelmesin işkencenin hakaretin kötü muamelenin birinin bin para olduğu insanın hiçbir hakkı olmadığı hatta itiraz hakkı bile olmadığı yerler. Milli ve dini kimliklerinden değerlerinden koparıp uzaklaştırmak istiyorlar. Çocukları yetimhane adı altında Çinliliğe dönüştürmek için çalışılıyor.

Doğu Türkistanlı kızlar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor ve hiçbir şekilde itiraz hakkı olmaksızın ve en kan dondurucu uygulamalarından biride her bir Doğu Türkistanlı aileye Çin komünist parti temsilcisi yerleştiriliyor yani eve yerleştiriliyor bunu yapmalarındaki gayeleri de sosyal ve kültürel temasların artmasıymış peki sorarım size bu nasıl bir zulüm aklımdan geçenleri yazıya aktaramıyorum maalesef.  Doğu Türkistan da her türlü bilgi ve enformasyon da yasaktır. Google, facebook, whatsapp bunları kullanmak toplama kampına gönderilme nedenidir. Birçok kişinin cep telefonlarında Kâbe resmi Türk bayrağı resmi var diye sorgusuz sualsiz toplama kamplarına gönderildiği ifade ediliyor.

Toplama kamplarındaki tutukluların bir çoğundan haber alınamıyor güç bela kurtulanların anlattıklarına göre çok kötü şartlarda kalıyorlar yiyecek, içecek, yatacak yer ve büyük hijyen problemleri var bırakın insanların kalacağı yeri hayvanları dahi kapatmaya vicdanın el vermeyeceğini ifade ediyorlar. Ayrıca adı sanı ve içeriği hiçbir şekilde belli olmayan ilaçların verildiği ifade ediliyor. Bu arada dünyanın en çok böbrek nakli yapan ülkesinin Çin olduğunu biliyor muydunuz araştırın bakalım karşınıza ne çıkacak.

 

Bugün Doğu Türkistan’da yapılan sadece Müslüman Türk kimliğini ortadan kaldırmaktır öyle ki yine şahitlerden aldığım bilgiye göre iki sene önceki cami medrese mescit sayısıyla şu anki sayılar arasın hızlı bir düşme olduğu tespit edilmiş yani bu ne demek yavaş yavaş tarihsel izleri de ortadan kaldırmak.

 

Peki, bu zulümler durdurulabilir mi durdurulursa da nasıl durdurulur. Yaptığım araştırmalara ve görüşmelere göre Çin çok ciddi ekonomik ve siyası zorluklar içerisinde ve birde buna corona virüsü eklersek bir açmaz içerisinde ayrıca Hong Kong, Tibet, Tayvan ve iç Moğolistan problemleri var. Dünyanın en borçlu ekonomilerinden biride Çin’dir. 18 Trilyon dolar dış borcu var durum böyle olunca şuanda çok zayıf ve yaptırımlar uygulanabilecek konumda ve durumda eğer Türkiye kamuoyu Müslüman kamuoyu Dünya kamuoyu bu olayın üzerine giderek itiraz ederse maddi anlamda yaptırımlar uygularsa Çin mecburen geri adım atacaktır. Çin mallarını boykot etmekte bu durum karşısında bizim öne geçmemizi sağlayacak en önemli çalışmamız olacaktır. Diplomatik görüşmelerinde çok faydasının olacağını düşünüyorum hatta bunun için derhal çalışmaların başlatılması gerekli. Biz dünya da huzuru barışı ve adaleti tesis etmiş bir ahfadın torunlarıyız köklü bir medeniyete sahibiz. Doğu Türkistan da ki kanayan yaraya derhal müdahale edip kardeşlerimizin o kanayan yaralarını sarıp sarmalamalıyız.

İlahi adaletin de olduğunun ispatı corona virüsü bunların başına musallat oldu. Allah Doğu Türkistan da ki soydaşlarımızı ve tüm dünyadaki feryat içerisindeki zulme uğrayan Müslümanların ve mazlumların yardımcısı olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.