Eğitimde Belirsizlik ve Öğrenci Mağduriyeti: ÖSYM'nin Şeffaflık İhtiyacı
2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Kılavuzu, öğrencilerin geleceğini şekillendiren önemli bir belge. Bu yıl açıklanan kılavuzda Besyo-Spor Bilimleri Özel Yetenek Sınavı'nın ÖSYM tarafından merkezi olarak yapılacağı ifade edilmişken, kılavuzun ve ÖSYM’nin web sitesinin dikkat çeken bir eksikliği var: ÖZYES Takvimi.
Öğrenciler ve veliler, sınavın açıklama tarihi, tercihlerin başlangıç zamanı, yerleştirme ilan tarihleri ve ek tercih süreçleri hakkında bir belirsizlik içinde kalmış durumdalar. Bu, yükseköğretime geçişin ne denli stresli ve karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Eğitim yolculuklarının son aşamalarında olan gençler, geleceğiyle ilgili hayallerini kurarken, belirsizlikler içinde bir bekleyişe mahkum edilmekte.
Ayrıca, 20-26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilen ÖZYES sınavının sonuçları 19 Eylül’de açıklanmış olmasına rağmen, tercih süreçleri henüz başlamamış durumda. Bu durum, öğrencilerin beklemede kalmasına ve gelecekle ilgili belirsizliklerini artırmasına neden oluyor. Tercihlerin başlamasının ardından öğrencilerin, tercih sonuçlarını öğrenmek için yine bir süre beklemeleri gerekecek. Sonuç olarak, bu süreç, gerçekten de göz göre göre yaşanan bir mağduriyet olarak öne çıkıyor.
ÖSYM’nin, eğitim hayatındaki bu kadar çok gencin mağduriyetine kayıtsız kalması kabul edilemez. Bu özellikle, eğitimde şeffaflığı ve hesap verebilirliği gerektiren bir zaman diliminde, oldukça dikkat çekici bir durum. Öğrencilerin ve velilerin kamuoyuna sunulması gereken iddialara ulaşabilmesi, eğitim sistemine olan güveni artırır.
Bir Çözüm Süreci Şart
ÖSYM’nin, yaşanan belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve öğrencilerin haklarını korumak adına atması gereken adımlar net. Öncelikle, 12 gün önce açıklanan sınavın tercih süreçlerinin bir an önce başlatılması gerekiyor. Daha sonra, tercih ve yerleştirme takvimlerinin ilan edilmesi, öğrencilerin planlamalarını yapabilmesi açısından son derece önemli.
Üniversitelerin BESYO bölümlerinin eğitim yılına ne zaman başlayacağına dair açıklamalar da acilen yapılmalıdır. Tüm bu süreçlerin, geçerli gerekçelerle kamuoyuyla paylaşılması da bir diğer zorunluluk. Sınav sürecindeki bu belirsizliklerin gerekçeleri, hem öğrencilerin hem de ailelerin daha anlayışlı olmasına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, ÖSYM’nin şeffaflık ilkesine bağlı kalarak, bu süreçte gerekli bilgileri kamuoyuyla paylaşması, sadece öğrencilerin ve velilerin değil, eğitim sisteminin sağlıklı işlemesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Öğrencilerin hayalleri, geleceği ve eğitimdeki hakları için bu adımlar atılmalıdır. Eğitimde belirsizliklere yer yok; netlik ve şeffaflık, her zaman öncelikli olmalıdır.