Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden 21 yıl geçti
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş, 1960 ihtilalinde darbe bildirisini okudu, 12 Eylül darbesinin de mağduru oldu. Partisi; 3 hilali ve 9 ışık doktriniyle Türk siyasetine derin izler bıraktı. Askerdi, siyasetçiydi, babaydı… Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden 21 yıl geçti.
Türkçülük ve Turancılık davasında tutuklandı
1917 yılında İngiliz işgali altındaki Kıbrıs’ta doğan ve 15 yıl yaşayan Alparslan Türkeş daha sonra ailesiyle İstanbul’a yerleşti. Hayali asker olmak olan Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi.
Türkeş, 1944’te Nihal Atsız'la birlikte Türkçülük ve Turancılık davasından tutuklandı; 9 ay, 10 gün hapis yattı.
Hindistan’a sürgüne gönderildi
Türkeş, orduda Adnan Menderes iktidarından rahatsız subay grupları arasında yer alıyordu. Türkiye, 27 Mayıs 1960 darbesinden Alparslan Türkeş’in okuduğu bildiriyle haberdar oldu. Darbeden sonra Başbakanlık Müsteşarı oldu ancak uzun sürmedi. Hindistan’a sürgüne gönderilen Türkeş, Milli Birlik Komitesi’ne Yeni Delhi’den yazığı mektupla “Menderes’i asmayın” uyarısı yaptı. 3 gün sürgünde bırakıldı.
48 yaşında parlamentoya giren Türkeş, 1966’da Cevdet Sunay’ın karşısına rakip cumhurbaşkanı adayı olarak çıktı, 11 oy alabildi.
12 Eylül’de mağdur oldu
1960’ta darbe bildirisini okuyan Alparslan Türkeş, 12 Eylül 1980 darbesinde bu kez mağdurdu. Kendisi ve ülkücülerle ilgili açılan davalarda Türkeş, 4 buçuk yıl tutuklu kaldı. 7 yıl sonra siyasi yasağı kalkan Türkeş, Milliyetçi Çalışma Partisi’ni kurdu. 1991’de Necmettin Erbakan'la seçim iş birliğine gitti ve partisinin Meclis’te temsil edilmesini sağladı.
Milliyetçi Çalışma Partisi’ni Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüştüren Türkeş, 1995’te girdiği ilk seçimde baraja takıldı, Meclis’e giremedi.
4 Nisan’da hayata gözlerini yumdu
4 Nisan 1997’de kalp krizi geçiren ve hastaneye kaldırılan Türkeş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
"Çok şefkatli bir babaydı"
Alparslan Türkeş’in oğlu Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Çok şefkatli bir babaydı. Herkes onu çok sert, gergin biri olarak tanır. Oysa ki ailede bütün çocuklarıyla ilgilenirdi" sözleriyle babasını anlatıyor.
Kaynak: TRT Haber, AA