ABD üsleri niçin kapatıl(a)mıyor?
Bir terör ve haydut devlet olan, tıpkı kendisi gibi Ortadoğu’nun terör devleti İsrail’i kayıtsız şartsız yıllardan bu yana destekleyen ABD’nin son yaptırım kararı karşısında nasıl bir tutum sergilenmeli?
Türkiye’deki Amerikan üslerine kilit vurmak mümkün mü, değil mi?
Milli Görüş iktidarda iken ABD üslerinin kapısına nasıl kilit vurdu?
Bakanlar Kurulu’nda Türkiye’deki Amerikan üslerinin kapatılması kararı nasıl alındı?
Dönemin İçişleri Bakanı, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı, Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk bu konuda neleri açıkladı?
Asiltürk’ün kararlı tutumunu ortaya koyan değerlendirmesi neydi?
Milli Gazete yazarı Adnan Öksüz, bu sorulara bugünkü yazısında açıklık getirdi. İşte o yazı;
“27 Mayıs Askeri Darbesi… 12 Eylül Askeri Darbesi… 28 Şubat Darbesi… 15 Temmuz Darbesi…
Kim yaptı(rdı), bu darbeleri?
Tüm parmaklar ABD’yi, NATO’yu, Gladio’yu işaret ediyor.
Derin Amerika’nın tam da bu bağlamda aldığı bir karar dikkat çekti. O da şu; ABD, 20 yıl önce bıraktığı “gayrinizamî harp”e yeniden dönme kararı aldı!
“Gayrinizamî harp” denilen, ABD’nin çıkar ve menfaatlerini korumak için dünyanın farklı noktalarında giriştiği karanlık ve kirli operasyonları…
Bunu bir kenara koyunuz…
Öte yandan, ABD Türkiye'ye yönelik olarak S-400 yaptırımı kararı aldı. Hedef Türkiye'nin savunma sanayisini eskiden olduğu gibi kendine bağımlı hale getirmek ve daha da ileri giderek Türkiye’nin savunma sanayisini çökertmek.
İlk defa bir NATO ülkesine böyle yaptırım uygulanıyor.
Peki, böyle durumlarda Türkiye olarak ne yapmalıyız? Şu satırlara dikkatinizi çekmek istiyorum;
1975 yılının ikinci yarısı... İktidarda MC (Milliyetçi Cephe) Hükümeti var...
Milli Görüş partilerinden Milli Selamet Partisi (MSP) hükümet ortağı, Erbakan Hoca da Başbakan Yardımcısı...
Bakanlar Kurulu’nda Türkiye’deki Amerikan üslerinin kapatılması kararı alınıyor.
27 Temmuz 1975 tarihli Milliyet gazetesinin manşeti şöyle; “ABD Bayrağı İndi, Türk Bayrağı Çekildi”.
Dönemin İçişleri Bakanı, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı, Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ün değerlendirilmesine yer veriliyor.
Şunları söylüyor, Oğuzhan Bey;
* “Türkiye’de ikili anlaşmalarla faaliyet gösteren 5 üs Türk denetimine ve kumandasına alınmıştır.”
* “Genelkurmay Türkiye’nin savunması bakımından ihtiyaç duyduğu kısımları çalıştırır. İhtiyaç duymadığını çalıştırmaz. İhtiyaç duyduğu Amerikalı uzmanları çalıştırır, ihtiyaç duymadığını çalıştırmaz.”
* “Genelkurmay’ın uygulaması sırasında Türkiye’nin menfaati bakımından faaliyeti gerekli görülen cihazlar ve bölümler için bazı Amerikalı personele ihtiyaç duyulabilir. Ama bunlar biz gideceğiz derlerse sen gitme denilemez...”
* “Bu geçici bir statü değildir. Bu bir karardır. Amerika ile görüşmeler yapılabilir ama Bakanlar Kurulu’nun bu kararı tereddütsüz uygulanacaktır.”
* “İkili anlaşma geçerliliğini kaybetmiştir. Önemli olan budur. Türk hükümetinin kararı üç-beş Amerikan görevlisinin durumu için alınmamıştır. İşe bu açıdan bakmak kararı küçültür.”
* “Türkiye ile Amerika arasındaki yanlış anlaşılmış İncirlik Üssü de bu karara dâhildir. Sadece bu üssün NATO ile ilgili faaliyeti yürüyecektir. Diğer faaliyetleri hükümet kararı içindedir.”
*1975 yılında hükümet ortağı olan, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Genel Başkanlığındaki Milli Selamet Partisi’nin Amerikan üsleri konusunda tutumu bu kadar açık, bu kadar netti...
Soru şudur; Türkiye üzerinde bu kadar hain emeller besleyen bir ülkenin topraklarımız üzerindeki üsleri neden kapatıl(a)mıyor?”