yandex
Halil İbrahim AVARA
Köşe Yazarı
Halil İbrahim AVARA
 

ÖNCE SEN

Kendinden başlamalı insan değişime. Değişim öyle bir ahenktir ki farkettirmeden yapar dönüşümü ve sen anlamazsın bile hayatında tekdüzeliğin son bulup kısır döngüden çıktığını. Dosların ve dost sandıkların sana ‘son günlerde sende değişiklikler var, bir sorunun mu var bir garip havalardasın anlamadık. Hayırdır seninle iki lafın belini de kıramaz olduk. Haftada bir halı sahada maç yapar hafta sonları da bir etkınlikte olurduk. Üniversitede anfide en önde oturur not tutar ve derslerden bir haber olan bizlerle özenle tuttuğun notlarını çömertçe paylaşırdın. Sıkça hamburger ve pizza sipariş verir beni de davet ederdin afiyetle yerdik. Oyun konsolları ellerimizde eskidi ne değişti de oynamıyoruz artık. Anne okul çantamı yine sen taşı. Nereden cıktı şimdi spor salonuna yazılmak 4 çocuk anasısın kır dizini evinde otur. Adam, Annem ne derse yap diyecek kadınsa sen de şöyle şöyle yap...’diyecekler. Diyecekler de diyecekler. Eger öğrenilmiş çaresizlik girdabında boğulmamış ve yaşıyorsan senden başka herkesin içinde aktif olduğu bir hayatı yaşamak zorunda bırakılıyorsun demektir. Çevrendekilere hayır diyebildiğin andır değişimin başlangıcı. Nasıl mı olacak bu değişim? Hazırsanız başlayalım. Sayılarla pek aram yoktur benim desem de madde madde yazalım. Acaba kaç madde olacak.   1-Minimalist yaşayarak. Kullanmayacağımız veya kullansak bile birkaç kullanımı geçmeyecek eşyaları almamak. Onda var ben de de olsun karanlığından kurtulup sonlu yaratılmışlar olduğumuzun bilincinde hareket etmek önemli. Rahmetli Cemil MERİÇ ‘İnsanlar sevilmek için eşyalar ise kullanılmak için vardır. Dünyadaki kaos ve gerilimin nedeni eşyanın sevilip insanların kullanılmasıdır. Hz.Mevlana ‘Ey oğul kır zincirlerini.Ne zamana kadar altın ve gümüş peşinde koşacaksın’der. Değerli ilim ve bilim insanlarının minimalist yaşamaya dair sayılamayacak çoklukta görüş ve önerileri olsa da konuyu dağıtmamak adına kısa kesiyorum.   2-Spor yaparak. İş yapmakla spor yapmak aynı şey değildir. Kulakları çınlasın anneme spor yap dediğim zaman :Oğlum hiç oturduğum mu var benim yemek, çamaşır ütü... Rahatlıkla spor yapabileceğiniz bir salona yazılın veya günlük yarım saat kulağınızda kulaklık hafif fon müziği 30 dk yürüyüş yapın.Görme engelli Rahmetli babannem ‘guzularım durgun su kokar elimden tutun da dışarda temiz hava ala ala bir yürüyelim’ derdi. Şükürler olsun bol bol yürümek ve o dua kokulu elleri tutmak nasip oldu.   3-Kitap okuyarak. Lafı uzatmadan ilk emir:IKRA:oku. Emreden Allah. Okumanın insana fadalarını kelime dağarcığın artar, olayları farklı yorumlar, harika bir diksiyonun olursa... devam ederdim ama sayfalar yetmez. Okursak kaybolduğumuz şu imtihan meydanında yolumuzu yönümüzü buluruz.   4-Sağlıklı beslenerek. Raf ömrü olan gıdaları satın almayın derim. konserve gıdalar, gazlı içeçekler, fabrikasyon ürünler insan fıtratına ters olup içeriği ve hazırlanışı şaibeli gıdalar tüketerek fabrika ayarlarımızı bozuyoruz. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, Diyabet... ömrü tüketiyoruz. Sütü üreticisinden, yumurtayı köyden alıp turşu konserve gıdaları evde anam babam usulüyle yaparak ve en önemlisi iki öğün beslenip sofradan doymadan kalkarak sağlıkla beslenmeli, Fast food asla beslenilmemelidir.   5-Su tüketerek. Günlük kilo başı 40 ml olacak sekilde su tüketilmeli. Yani 50 kilo olan bir birey günlük 40mlX50kg=2000cc su tüketmelidir. Su demek kan demek kan demek kan demek ise sen demektir.   6-Gereksiz teknoloji kullanımından kaçınarak. Batılıların aptal kutusu diye tabir ettiği televizyondan kurtulduk derken şimdilerde akılları baştan alan akıllı telefonlar, tablet ve bilgisayarların esiri olmuş durumdayız. Öyle ki artık bireyler arası iletişim ve etkileşim kalmamış, telefonlar haberleşme aracı olmak dışında herşeye yarar hale gelmiş durumda. Hayatımızdan cıkaramıyorsak da ölçülü kullanıma dikkat edelim bu akkıllı cihazlarımızı.   7-Kağıt ve kalemi severek. Mesela kağıt topraktandır. İnsana aittir. Yazıp çizmek, günlük tutmak rahatlatacaktır. Kalem kalbin taşmasından yazarmış. Görelim bakalım yazacak kadar kalbimiz taşıyor mu? Taşıyorsa da ne taşıyor?   8-İnsanlar hakkında konuşmayı bırakarak. Dedikodu dinimizce hoş karşılanmamış gayri ahlaki bir eylemdir. Dinimizde gıybet ölü kardeşinin etini yemekle eş deger tutulmuştur. İşinde gücünde bir insan olmak en iyisidir.   9-Hobiler edinerek. Herhangi bir enstrüman calmak, ebru sanatı, dikiş nakış kursları... Belediyeler sosyal sorumluluk projeleri kapsamında meslek edindirme kursları bünyesinde bu konularda da hizmet vermektedir.   10-Aile kavramına önem vererek. Eşler Allah cc nin biribirlerine emanet ettiklerindendir. Karı koca ilişkisi,ebeveyn çocuk ilişkisi içersinde yüksek samimiyet ve kararlılık taşımalıdır. Ailenin mahremiyetine hakkaniyetle riayet edilmelidir. Sonuç olarak sen değişmeden hiçbir şey değişmeyecek. Sen kendini aynı şeyleri tekrar tekrar yaparken farklı sonuçlar beklerken bulmaya devam edeceksin.
Ekleme Tarihi: 16 Aralık 2020 - Çarşamba

ÖNCE SEN

Kendinden başlamalı insan değişime. Değişim öyle bir ahenktir ki farkettirmeden yapar dönüşümü ve sen anlamazsın bile hayatında tekdüzeliğin son bulup kısır döngüden çıktığını. Dosların ve dost sandıkların sana ‘son günlerde sende değişiklikler var, bir sorunun mu var bir garip havalardasın anlamadık. Hayırdır seninle iki lafın belini de kıramaz olduk. Haftada bir halı sahada maç yapar hafta sonları da bir etkınlikte olurduk. Üniversitede anfide en önde oturur not tutar ve derslerden bir haber olan bizlerle özenle tuttuğun notlarını çömertçe paylaşırdın. Sıkça hamburger ve pizza sipariş verir beni de davet ederdin afiyetle yerdik. Oyun konsolları ellerimizde eskidi ne değişti de oynamıyoruz artık. Anne okul çantamı yine sen taşı. Nereden cıktı şimdi spor salonuna yazılmak 4 çocuk anasısın kır dizini evinde otur. Adam, Annem ne derse yap diyecek kadınsa sen de şöyle şöyle yap...’diyecekler. Diyecekler de diyecekler.

Eger öğrenilmiş çaresizlik girdabında boğulmamış ve yaşıyorsan senden başka herkesin içinde aktif olduğu bir hayatı yaşamak zorunda bırakılıyorsun demektir. Çevrendekilere hayır diyebildiğin andır değişimin başlangıcı. Nasıl mı olacak bu değişim? Hazırsanız başlayalım. Sayılarla pek aram yoktur benim desem de madde madde yazalım. Acaba kaç madde olacak.

 

1-Minimalist yaşayarak.

Kullanmayacağımız veya kullansak bile birkaç kullanımı geçmeyecek eşyaları almamak. Onda var ben de de olsun karanlığından kurtulup sonlu yaratılmışlar olduğumuzun bilincinde hareket etmek önemli. Rahmetli Cemil MERİÇ ‘İnsanlar sevilmek için eşyalar ise kullanılmak için vardır. Dünyadaki kaos ve gerilimin nedeni eşyanın sevilip insanların kullanılmasıdır. Hz.Mevlana ‘Ey oğul kır zincirlerini.Ne zamana kadar altın ve gümüş peşinde koşacaksın’der. Değerli ilim ve bilim insanlarının minimalist yaşamaya dair sayılamayacak çoklukta görüş ve önerileri olsa da konuyu dağıtmamak adına kısa kesiyorum.

 

2-Spor yaparak.

İş yapmakla spor yapmak aynı şey değildir. Kulakları çınlasın anneme spor yap dediğim zaman :Oğlum hiç oturduğum mu var benim yemek, çamaşır ütü... Rahatlıkla spor yapabileceğiniz bir salona yazılın veya günlük yarım saat kulağınızda kulaklık hafif fon müziği 30 dk yürüyüş yapın.Görme engelli Rahmetli babannem ‘guzularım durgun su kokar elimden tutun da dışarda temiz hava ala ala bir yürüyelim’ derdi. Şükürler olsun bol bol yürümek ve o dua kokulu elleri tutmak nasip oldu.

 

3-Kitap okuyarak.

Lafı uzatmadan ilk emir:IKRA:oku. Emreden Allah. Okumanın insana fadalarını kelime dağarcığın artar, olayları farklı yorumlar, harika bir diksiyonun olursa... devam ederdim ama sayfalar yetmez. Okursak kaybolduğumuz şu imtihan meydanında yolumuzu yönümüzü buluruz.

 

4-Sağlıklı beslenerek.

Raf ömrü olan gıdaları satın almayın derim. konserve gıdalar, gazlı içeçekler, fabrikasyon ürünler insan fıtratına ters olup içeriği ve hazırlanışı şaibeli gıdalar tüketerek fabrika ayarlarımızı bozuyoruz. Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, Diyabet... ömrü tüketiyoruz. Sütü üreticisinden, yumurtayı köyden alıp turşu konserve gıdaları evde anam babam usulüyle yaparak ve en önemlisi iki öğün beslenip sofradan doymadan kalkarak sağlıkla beslenmeli, Fast food asla beslenilmemelidir.

 

5-Su tüketerek.

Günlük kilo başı 40 ml olacak sekilde su tüketilmeli. Yani 50 kilo olan bir birey günlük 40mlX50kg=2000cc su tüketmelidir. Su demek kan demek kan demek kan demek ise sen demektir.

 

6-Gereksiz teknoloji kullanımından kaçınarak.

Batılıların aptal kutusu diye tabir ettiği televizyondan kurtulduk derken şimdilerde akılları baştan alan akıllı telefonlar, tablet ve bilgisayarların esiri olmuş durumdayız. Öyle ki artık bireyler arası iletişim ve etkileşim kalmamış, telefonlar haberleşme aracı olmak dışında herşeye yarar hale gelmiş durumda. Hayatımızdan cıkaramıyorsak da ölçülü kullanıma dikkat edelim bu akkıllı cihazlarımızı.

 

7-Kağıt ve kalemi severek.

Mesela kağıt topraktandır. İnsana aittir. Yazıp çizmek, günlük tutmak rahatlatacaktır. Kalem kalbin taşmasından yazarmış. Görelim bakalım yazacak kadar kalbimiz taşıyor mu? Taşıyorsa da ne taşıyor?

 

8-İnsanlar hakkında konuşmayı bırakarak.

Dedikodu dinimizce hoş karşılanmamış gayri ahlaki bir eylemdir. Dinimizde gıybet ölü kardeşinin etini yemekle eş deger tutulmuştur. İşinde gücünde bir insan olmak en iyisidir.

 

9-Hobiler edinerek.

Herhangi bir enstrüman calmak, ebru sanatı, dikiş nakış kursları... Belediyeler sosyal sorumluluk projeleri kapsamında meslek edindirme kursları bünyesinde bu konularda da hizmet vermektedir.

 

10-Aile kavramına önem vererek.

Eşler Allah cc nin biribirlerine emanet ettiklerindendir. Karı koca ilişkisi,ebeveyn çocuk ilişkisi içersinde yüksek samimiyet ve kararlılık taşımalıdır. Ailenin mahremiyetine hakkaniyetle riayet edilmelidir. Sonuç olarak sen değişmeden hiçbir şey değişmeyecek. Sen kendini aynı şeyleri tekrar tekrar yaparken farklı sonuçlar beklerken bulmaya devam edeceksin.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Nur802580
(17.12.2020 03:16 - #72132)
Müthiş bir yazı kaleme almışsınız hocam harika
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.