yandex
Tarih Öğretmeni Mustafa AK
Köşe Yazarı
Tarih Öğretmeni Mustafa AK
 

MUALLİM’DEN, KOMUTAN’A ALLAH RIZASINI GÖZETENLER

“ Geçen haftalarda Twitter’da Musab bin Umeyr hakkında atılan tweetten dolayı tarihe not düşmek için bu yazı kaleme alınmıştır.                          Vatandaşın biri sosyal medyada sahabeden Musab bin Umeyr bugün yaşasaydı ne olurdu diye bir soru sordu ve yorum yaptı. Cevabı kendisi verdi ve onun ihale takipçisi olacağını söyledi. Aman ne müthiş(!) çıkarım, sevsinler onun tarih yorumunu. Bu noktada tek kural var. Tarihi şahsiyetleri bugüne getirmek tarih yöntemi açısından en hafif deyimiyle bilgisizliktir. Atatürk olsaydı şöyle yapardı. Abdülhamit olsaydı şöyle derdi. Bunların hepsi laf u güzaf. Laf kalabalığı. Musab bin Umeyr her şeyden önce tarihi bir şahsiyettir ve icraatı ortadadır. Mekke’nin en asil ve zengin ailelerinden birinin evladı iken Müslüman olup davası uğruna tüm zenginliğini bırakıp gitmiştir. Yine Allah Resulünün isteği üzerine az bildiği bir memlekete ilim öğretmeye gitmiştir. Yani muallim sıfatını kazanmıştır. Bu şehirde insanların hidayete ermesine vesile olmuştur. Uhud savaşında şehit olduğunda saracak bir kefenin dahi bulunamadığı hakkında tarihi bilgiler vardır.                                                                                   İslam’ın ikinci cephesi ise cihattır. Allah rızası için dinini yaymak ve korumak, vatan, bayrak, namus için mücadele vermektir. Cihadın birçok boyutu olmasına rağmen savaş boyutunu ele alacağız. Halid bin Velid Mahzumoğullarından İslam düşmanı bir aileden yetişmiş bir kişiydi. Yakın süreçte Mekke’nin lideri olacak gözüyle bakılıyordu. Müslümanlara Uhut günü kayıplar verdiren bir generaldi. Arkadaşı Amr bin As ile birlikte Mute savaşı öncesinde Müslüman olmuştur. Başta Mute savaşı olmak üzere İslam için cihat eden komutanlardan birisidir. Geldiği konum gereği ilim ile meşgul olmamış hayatı savaş ve idarecilikle geçmiştir. Resulullah ona Halid Allah’ın kılıçlarından bir kılıçtır diyerek iltifat etmiştir. Bu yönde görevler vermiştir. Hz. Ebu Bekir döneminde İslam ordularının komutanı yani bugünkü anlamda Genelkurmay başkanı olmuştur. Ancak Hz. Ömer döneminde görevinden alınmış ve sıradan bir asker olarak hizmetine devam etmiştir. Amves vebası sırasında bu hastalıktan vefat ettiği bilinmektedir.           SÖZÜN ÖZÜ: İslam ilim ve cihat yönünde her cephede kıymetli adamlar yetiştirmiştir. İnsanları yeteneklerine göre değerlendirerek bugünün eğitimcilerine de önemli bir mesaj vermiştir. Çünkü her yönde yetenekli insan bulma imkânı yok denecek kadar azdır. Bugünkülere düşen ise onlara laf etmek değil izlerini takip etmek ve ibret almaktır. Sahabe eleştiremez değildir ama onlara hakaret etmeye de kimse cüret etmemelidir.                                                                                                                   GÖZDEN KAÇMAYANLAR: Ulu camii sokağında yıllardan beri devam eden Cuma vakti hayır maksatlı vatandaşlara ibrik dağıtıp abdest aldırma olayı hayırda yarışmanın en canlı örneğiydi. Duyardım ama ilk defa şahit oldum. Allah razı olsun
Ekleme Tarihi: 09 Kasım 2020 - Pazartesi

MUALLİM’DEN, KOMUTAN’A ALLAH RIZASINI GÖZETENLER

“ Geçen haftalarda Twitter’da Musab bin Umeyr hakkında atılan tweetten dolayı tarihe not düşmek için bu yazı kaleme alınmıştır.                       

  Vatandaşın biri sosyal medyada sahabeden Musab bin Umeyr bugün yaşasaydı ne olurdu diye bir soru sordu ve yorum yaptı. Cevabı kendisi verdi ve onun ihale takipçisi olacağını söyledi. Aman ne müthiş(!) çıkarım, sevsinler onun tarih yorumunu. Bu noktada tek kural var. Tarihi şahsiyetleri bugüne getirmek tarih yöntemi açısından en hafif deyimiyle bilgisizliktir. Atatürk olsaydı şöyle yapardı. Abdülhamit olsaydı şöyle derdi. Bunların hepsi laf u güzaf. Laf kalabalığı. Musab bin Umeyr her şeyden önce tarihi bir şahsiyettir ve icraatı ortadadır. Mekke’nin en asil ve zengin ailelerinden birinin evladı iken Müslüman olup davası uğruna tüm zenginliğini bırakıp gitmiştir. Yine Allah Resulünün isteği üzerine az bildiği bir memlekete ilim öğretmeye gitmiştir. Yani muallim sıfatını kazanmıştır. Bu şehirde insanların hidayete ermesine vesile olmuştur. Uhud savaşında şehit olduğunda saracak bir kefenin dahi bulunamadığı hakkında tarihi bilgiler vardır.                                                                                

  İslam’ın ikinci cephesi ise cihattır. Allah rızası için dinini yaymak ve korumak, vatan, bayrak, namus için mücadele vermektir. Cihadın birçok boyutu olmasına rağmen savaş boyutunu ele alacağız. Halid bin Velid Mahzumoğullarından İslam düşmanı bir aileden yetişmiş bir kişiydi. Yakın süreçte Mekke’nin lideri olacak gözüyle bakılıyordu. Müslümanlara Uhut günü kayıplar verdiren bir generaldi. Arkadaşı Amr bin As ile birlikte Mute savaşı öncesinde Müslüman olmuştur. Başta Mute savaşı olmak üzere İslam için cihat eden komutanlardan birisidir. Geldiği konum gereği ilim ile meşgul olmamış hayatı savaş ve idarecilikle geçmiştir. Resulullah ona Halid Allah’ın kılıçlarından bir kılıçtır diyerek iltifat etmiştir. Bu yönde görevler vermiştir. Hz. Ebu Bekir döneminde İslam ordularının komutanı yani bugünkü anlamda Genelkurmay başkanı olmuştur. Ancak Hz. Ömer döneminde görevinden alınmış ve sıradan bir asker olarak hizmetine devam etmiştir. Amves vebası sırasında bu hastalıktan vefat ettiği bilinmektedir.       

   SÖZÜN ÖZÜ: İslam ilim ve cihat yönünde her cephede kıymetli adamlar yetiştirmiştir. İnsanları yeteneklerine göre değerlendirerek bugünün eğitimcilerine de önemli bir mesaj vermiştir. Çünkü her yönde yetenekli insan bulma imkânı yok denecek kadar azdır. Bugünkülere düşen ise onlara laf etmek değil izlerini takip etmek ve ibret almaktır. Sahabe eleştiremez değildir ama onlara hakaret etmeye de kimse cüret etmemelidir.                                                                                                               

   GÖZDEN KAÇMAYANLAR: Ulu camii sokağında yıllardan beri devam eden Cuma vakti hayır maksatlı vatandaşlara ibrik dağıtıp abdest aldırma olayı hayırda yarışmanın en canlı örneğiydi. Duyardım ama ilk defa şahit oldum. Allah razı olsun

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.