yandex
Halil İbrahim AVARA
Köşe Yazarı
Halil İbrahim AVARA
 

AKILLI OL

  Etrafınıza ve kendinize dürüstçe bir bakın derim. Sürekli birbirimizin ayağına dolanıyoruz. Kişisel kaygılarımız,kaybetme korkularımız ve yetersizlik duygularımız nedeniyle koluna bacağına sarılıveriyoruz bir diğerinin.Sevinci ve onuru paylaşmayı ,teşvik etmeyi ve yükü azaltmayı bir yana bırakın ayağının sürçüp yere düşmesi için her şeyi yapıyoruz.Kontrolümüz ve isteğimiz dışında gerçekleşen başarılarını kıskanıyor,çamur atıyoruz neredeyse.  Kadın erkek ilişkilerini ele alalım. İki insan sevgi ve kıymetli bir çekimle şahane duygular yaşayarak bir araya geliyor. Huzur, mutluluk, saygı ve kutlu paylaşımlar temel beklentiler. Başlangıçta her şey iyi giderken kadının ya da adamın hayatında ilgi veya iş alanı ile alakalı farklılaşmalar ve değişimler yaşanıyor. Seyahatler, toplantılar ve kadın günlerinin ardı arkası kesilmiyor. Biri farklı bir gelişim noktasına yönelince diğeri kaygılanıp korkmaya başlıyor.   ‘Karım para kazanırsa beni terk eder mi? ,itaatsiz davranışlar sergileyip beni ezmeye kalkar mı? Evimizin düzeni değişince, eli para görünce sözüm geçmez mi?’ ‘Nereden çıktı bu seyahatler? Gitmesini istemiyorum işte. Ya gittiği yerden birine aşık olursa?’ Nerden çıktı bu yeni insanlar? Ben yetmiyor muyum acaba ona? Ya yetmezsem, ya beğenmemeye başlarsa beni?’ Dile gelmedikçe kuruntular da büyümeye devam ediyor, kıskanıyor, söyleyemiyor; Yeni oluş halini, atılımını istemediği gibi kabullenemiyor da tüm bu olanları. Mantıklı bir gerekçe gösterip karşı da çıkamıyor gerginlik artıyor da artıyor. Kişiliğe zarar verici, kaba, kırıcı sözler söyleniyor bu sayede saygı da zedeleniyor. Sonunda sevgiyle beraber ilişki de bitiyor. Benzeri durumları iş yaşamında da görmek mümkün. Daha hızlı, çalışkan bir o kadar da yetenekli birisi adım adım yükselmeye devam ediyor. Emeğini ve kişisel yeteneklerini görmezden gelip ‘Birinin akrabası, milletvekili yakını olmak veya birinin aşığı olmakla nitelendiriveriyoruz hiç utanmadan. Ya politika? İyi iş yapan başka bir siyasal partiden ya da görüştense kabul etmek ne mümkün yapılan işin doğruluğunu. Hemen bir eksik gedik buluveriyoruz. Futbola bakın bir de. Konya Spor öyle ya da böyle bir başarı elde ediyor, neden biz değil de onlar başarılı oldular diye kimi insanlarda bir beğenmeme kıskançlı hali. Komşunun arabası değişir, şöyle en iyisinden birkaç mobilya girer eve. Dedikodular ivedilikle başlar, ’çalıp çırpmıştır mutlaka, ya da define bulmuştur. Yoksa nerden bulacak bu kadar parayı?’.   Yeter artık diyesim geldi. Nedir bu birbirimizin önüne geçmeler, başarısını kabullenemeyip önüne engeller çıkartarak yetersizliklerimizin ve yanlış seçimlerimizin sorumluluğunu başkasına atmalar. Çiftlerden biri farklı bir alana kayabilir iş anlamında veya daha fazla para kazanabilir eşinden. Bu onu mutlu ediyorsa ne zararı var? Hadi oradan! İlişki yeterince sağlamsa neden gidilsin bir diğerine? Yok, eğer ilişki sağlam değilse olacak olan zaten bir gün olur.   İşteki başarı mı? Bir zamanlar Ford minibüslerin arkasında yazan bir deyiş vardı: ’Bağda üzüm Ford da gözüm.Haset etme ne olur çalış senin de olur.  Kişisel gelişim başkalarının gelişimini desteklemekle direkt olarak ilgilidir. Bu her şeyden önce kişinin kendisine duyduğu güven sevginin göstergesidir. Kendini seven bireylerse, gereklerini yerine getirerek istedikleri yaşama ulaşacaklarını bildikleri için diğerlerini destekleyip övmeyi kendilerine yük olarak görmezler. Bilmem anlatabildim mi?             Efendim, yolunuz, yönünüz. Gönlünüz açık olsun. Sürç-i lisan ettiysek affola.
Ekleme Tarihi: 14 Şubat 2020 - Cuma

AKILLI OL

  Etrafınıza ve kendinize dürüstçe bir bakın derim. Sürekli birbirimizin ayağına dolanıyoruz. Kişisel kaygılarımız,kaybetme korkularımız ve yetersizlik duygularımız nedeniyle koluna bacağına sarılıveriyoruz bir diğerinin.Sevinci ve onuru paylaşmayı ,teşvik etmeyi ve yükü azaltmayı bir yana bırakın ayağının sürçüp yere düşmesi için her şeyi yapıyoruz.Kontrolümüz ve isteğimiz dışında gerçekleşen başarılarını kıskanıyor,çamur atıyoruz neredeyse.

 Kadın erkek ilişkilerini ele alalım. İki insan sevgi ve kıymetli bir çekimle şahane duygular yaşayarak bir araya geliyor. Huzur, mutluluk, saygı ve kutlu paylaşımlar temel beklentiler. Başlangıçta her şey iyi giderken kadının ya da adamın hayatında ilgi veya iş alanı ile alakalı farklılaşmalar ve değişimler yaşanıyor. Seyahatler, toplantılar ve kadın günlerinin ardı arkası kesilmiyor. Biri farklı bir gelişim noktasına yönelince diğeri kaygılanıp korkmaya başlıyor.

  ‘Karım para kazanırsa beni terk eder mi? ,itaatsiz davranışlar sergileyip beni ezmeye kalkar mı? Evimizin düzeni değişince, eli para görünce sözüm geçmez mi?’

‘Nereden çıktı bu seyahatler? Gitmesini istemiyorum işte. Ya gittiği yerden birine aşık olursa?’

Nerden çıktı bu yeni insanlar? Ben yetmiyor muyum acaba ona? Ya yetmezsem, ya beğenmemeye başlarsa beni?

Dile gelmedikçe kuruntular da büyümeye devam ediyor, kıskanıyor, söyleyemiyor; Yeni oluş halini, atılımını istemediği gibi kabullenemiyor da tüm bu olanları. Mantıklı bir gerekçe gösterip karşı da çıkamıyor gerginlik artıyor da artıyor. Kişiliğe zarar verici, kaba, kırıcı sözler söyleniyor bu sayede saygı da zedeleniyor. Sonunda sevgiyle beraber ilişki de bitiyor.

Benzeri durumları iş yaşamında da görmek mümkün. Daha hızlı, çalışkan bir o kadar da yetenekli birisi adım adım yükselmeye devam ediyor. Emeğini ve kişisel yeteneklerini görmezden gelip ‘Birinin akrabası, milletvekili yakını olmak veya birinin aşığı olmakla nitelendiriveriyoruz hiç utanmadan.

Ya politika? İyi iş yapan başka bir siyasal partiden ya da görüştense kabul etmek ne mümkün yapılan işin doğruluğunu. Hemen bir eksik gedik buluveriyoruz.

Futbola bakın bir de. Konya Spor öyle ya da böyle bir başarı elde ediyor, neden biz değil de onlar başarılı oldular diye kimi insanlarda bir beğenmeme kıskançlı hali.

Komşunun arabası değişir, şöyle en iyisinden birkaç mobilya girer eve. Dedikodular ivedilikle başlar, ’çalıp çırpmıştır mutlaka, ya da define bulmuştur. Yoksa nerden bulacak bu kadar parayı?’.

  Yeter artık diyesim geldi. Nedir bu birbirimizin önüne geçmeler, başarısını kabullenemeyip önüne engeller çıkartarak yetersizliklerimizin ve yanlış seçimlerimizin sorumluluğunu başkasına atmalar.

Çiftlerden biri farklı bir alana kayabilir iş anlamında veya daha fazla para kazanabilir eşinden. Bu onu mutlu ediyorsa ne zararı var? Hadi oradan! İlişki yeterince sağlamsa neden gidilsin bir diğerine? Yok, eğer ilişki sağlam değilse olacak olan zaten bir gün olur.

  İşteki başarı mı? Bir zamanlar Ford minibüslerin arkasında yazan bir deyiş vardı: ’Bağda üzüm Ford da gözüm.Haset etme ne olur çalış senin de olur.

 Kişisel gelişim başkalarının gelişimini desteklemekle direkt olarak ilgilidir. Bu her şeyden önce kişinin kendisine duyduğu güven sevginin göstergesidir. Kendini seven bireylerse, gereklerini yerine getirerek istedikleri yaşama ulaşacaklarını bildikleri için diğerlerini destekleyip övmeyi kendilerine yük olarak görmezler. Bilmem anlatabildim mi?

            Efendim, yolunuz, yönünüz. Gönlünüz açık olsun. Sürç-i lisan ettiysek affola.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.