yandex

MTA duyurdu! Türkiye'nin yeni Diri Fay Haritası korkuttu

GÜNDEM (MG) - Milli Gazete | 21.03.2024 - 11:12, Güncelleme: 21.03.2024 - 14:47 770+ kez okundu.
 

MTA duyurdu! Türkiye'nin yeni Diri Fay Haritası korkuttu

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Türkiye'nin "deprem saati"ni gösteren Diri Fay Haritası'nda kritik bir güncelleme yaptı. MTA'nın açıkladığı son bulgular, bölgedeki deprem riskinin daha önce tahmin edilenden çok daha yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. İşte detaylar..

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapılan kritik bir güncelleme, Türkiye'nin deprem riskini gözler önüne seriyor. MTA tarafından güncellenen söz konusu yeni harita, özellikle İç Anadolu Bölgesi'ndeki fay hatlarının daha detaylı bir şekilde ortaya konulmasını sağlayarak bölgedeki deprem riskinin arttığını gözler önüne seriyor. Güncellenen veriler, MTA'nın resmi sitesi ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) platformu üzerinden tüm kurum ve kuruluşların erişimine açıldı. "DİRİ FAY SAYISI, 485 OLARAK KAYDA GEÇTİ" Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından güncellenen Diri Fay Haritası, ülke genelinde 485 diri fayın varlığını ortaya koyuyor. Bu fayların 326'sı tek bir fay zonu veya sistemi oluştururken, 183'ü ise ana yapılar altından geçen fay segmentleri olarak dikkat çekiyor. Türkiye Diri Fay Haritasından yansıyan riskleri konuştuğumuz deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş ise çalışmalar arttıkça hiç beklenmedik yerlerde diri fay hatlarının ortaya çıkmaya devam edeceğini söyledi. "DEPREMDEN ETKİLENMEYECEK ŞEHİR YOK" Özellikle deniz tabanından geçen fay segmentlerinin zaman kaybetmeden haritalara işlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bektaş, "Kıyı kentleri tehdit edecek deniz altı faylara ilişkin veriler eksik. Karadeniz sahillerinin 10 km açığından geçen Rizde, Trabzon, Ordu segmentleri haritada yer almıyor. Türkiye kuzeyden Avrasya, güneyden Afrika ve Arap levhası ile sıkıştırılıyor. Depremden etkilenmeyecek kent olmadığı bilinmeli. İç Anadolu Bölgesinde 6 büyüklüğünde deprem üretecek segmentler var. Yapılar için baz alınan ivme değerler sağlam zeminler için. Oysa gevşek zeminlerde deprem büyütmesi olur. Her bölge için mikro-bölgelendirme önemli. Karadeniz için 0.2 veya 0.3 ivme değerler sahildeki dolgu alanlar için düşük oranlar" şeklinde konuştu. "ÜLKE OLARAK DEPREME DİRENÇLİ TOPLUM OLUŞTURMALIYIZ" Haritanın, bizlere beklenmedik bölgelerde orta büyüklükte deprem üretecek faylar olduğunu gösterdiğini dile getiren Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şerif Barış,  "Asıl önemli konu, denizlerdeki fay segmentlerinin haritalara işaretlenmesi. Ülke olarak depreme dirençli toplum oluşturmak durumundayız. Dahası dayanıklı yapı stoğu kadar ev içindeki eşya, mobilya ve malzemelerin de insanlara zarar verdiği unutulmamalı" dedi. "BAZI YERLERDE EN YÜKSEK DEĞER 0.75 G İVME" Halihazırda olan haritalarda bazı yerlerde en yüksek değerin 0.75 g ivme değer olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, "Bazı sismografik verilerin düşük kaldığını göz önüne alarak 2019’da davacı olmuştuk. Haritadaki ivme değerlerin düşük, iptal edilerek yeniden tasarlanmasını talep etsek de Danıştay bu talebimizi kabul etmemişti. Dava için Tuz Gölü fayını örnek gösterilmişti" ifadelerini kullandı. "YENİ İNŞAATLAR DEPREM HARİTASINA BAKILARAK YAPILIYOR" Yeni yapılan inşaatların deprem tehlike haritasına bakılarak yapıldığını aktaran Jeoloji Uzmanı Erdal Şahan, "İnşaat faaliyetlerinde bölgesel ivmeler kullanılırken, zemin firmaları ise deprem haritasındaki verileri alıyorlar. Normalde olması gereken, yerinde jeofizik mühendislerinin ölçtüğü ivme değerlerin kullanılması. Mevcut haritadaki ivme değerleri maalesef çoğu yerde hata veriyor. Diri fay haritası önemli bir veri" şeklinde konuştu. İTÜ bünyesinde hayata geçirilen Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde ise Türkiye’deki aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere ilişkin yapay zeka destekli dinamik risk haritalama teknikleri geliştirmek için çalışmalara başladı. Deprem Uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş ise belediye ve vatandaşların, AFAD'ın 'Deprem Tehlike Haritası'na göre inşaat yapımına giriştiğine işaret ederken, "Yerel zemin koşulları içermeyen bir haritadan parsel bazında ivme değerleri anlaşılamaz. Örneğin haritada Aksaray kenti için ivme 0.1 G gibi çok düşük bir değer veriliyor. Ancak bölgede 200 km uzunluğunda Tuz Gölü fayı var" diyor.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Türkiye'nin "deprem saati"ni gösteren Diri Fay Haritası'nda kritik bir güncelleme yaptı. MTA'nın açıkladığı son bulgular, bölgedeki deprem riskinin daha önce tahmin edilenden çok daha yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. İşte detaylar..

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yapılan kritik bir güncelleme, Türkiye'nin deprem riskini gözler önüne seriyor.

MTA tarafından güncellenen söz konusu yeni harita, özellikle İç Anadolu Bölgesi'ndeki fay hatlarının daha detaylı bir şekilde ortaya konulmasını sağlayarak bölgedeki deprem riskinin arttığını gözler önüne seriyor. Güncellenen veriler, MTA'nın resmi sitesi ve Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi (TUCBS) platformu üzerinden tüm kurum ve kuruluşların erişimine açıldı.


"DİRİ FAY SAYISI, 485 OLARAK KAYDA GEÇTİ"

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından güncellenen Diri Fay Haritası, ülke genelinde 485 diri fayın varlığını ortaya koyuyor. Bu fayların 326'sı tek bir fay zonu veya sistemi oluştururken, 183'ü ise ana yapılar altından geçen fay segmentleri olarak dikkat çekiyor.

Türkiye Diri Fay Haritasından yansıyan riskleri konuştuğumuz deprem uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş ise çalışmalar arttıkça hiç beklenmedik yerlerde diri fay hatlarının ortaya çıkmaya devam edeceğini söyledi.


"DEPREMDEN ETKİLENMEYECEK ŞEHİR YOK"

Özellikle deniz tabanından geçen fay segmentlerinin zaman kaybetmeden haritalara işlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bektaş, "Kıyı kentleri tehdit edecek deniz altı faylara ilişkin veriler eksik. Karadeniz sahillerinin 10 km açığından geçen Rizde, Trabzon, Ordu segmentleri haritada yer almıyor. Türkiye kuzeyden Avrasya, güneyden Afrika ve Arap levhası ile sıkıştırılıyor. Depremden etkilenmeyecek kent olmadığı bilinmeli. İç Anadolu Bölgesinde 6 büyüklüğünde deprem üretecek segmentler var. Yapılar için baz alınan ivme değerler sağlam zeminler için. Oysa gevşek zeminlerde deprem büyütmesi olur. Her bölge için mikro-bölgelendirme önemli. Karadeniz için 0.2 veya 0.3 ivme değerler sahildeki dolgu alanlar için düşük oranlar" şeklinde konuştu.

"ÜLKE OLARAK DEPREME DİRENÇLİ TOPLUM OLUŞTURMALIYIZ"

Haritanın, bizlere beklenmedik bölgelerde orta büyüklükte deprem üretecek faylar olduğunu gösterdiğini dile getiren Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Şerif Barış,  "Asıl önemli konu, denizlerdeki fay segmentlerinin haritalara işaretlenmesi. Ülke olarak depreme dirençli toplum oluşturmak durumundayız. Dahası dayanıklı yapı stoğu kadar ev içindeki eşya, mobilya ve malzemelerin de insanlara zarar verdiği unutulmamalı" dedi.

"BAZI YERLERDE EN YÜKSEK DEĞER 0.75 G İVME"

Halihazırda olan haritalarda bazı yerlerde en yüksek değerin 0.75 g ivme değer olduğunu ifade eden Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, "Bazı sismografik verilerin düşük kaldığını göz önüne alarak 2019’da davacı olmuştuk. Haritadaki ivme değerlerin düşük, iptal edilerek yeniden tasarlanmasını talep etsek de Danıştay bu talebimizi kabul etmemişti. Dava için Tuz Gölü fayını örnek gösterilmişti" ifadelerini kullandı.


"YENİ İNŞAATLAR DEPREM HARİTASINA BAKILARAK YAPILIYOR"

Yeni yapılan inşaatların deprem tehlike haritasına bakılarak yapıldığını aktaran Jeoloji Uzmanı Erdal Şahan, "İnşaat faaliyetlerinde bölgesel ivmeler kullanılırken, zemin firmaları ise deprem haritasındaki verileri alıyorlar. Normalde olması gereken, yerinde jeofizik mühendislerinin ölçtüğü ivme değerlerin kullanılması. Mevcut haritadaki ivme değerleri maalesef çoğu yerde hata veriyor. Diri fay haritası önemli bir veri" şeklinde konuştu.

İTÜ bünyesinde hayata geçirilen Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde ise Türkiye’deki aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere ilişkin yapay zeka destekli dinamik risk haritalama teknikleri geliştirmek için çalışmalara başladı.

Deprem Uzmanı Dr. Ramazan Demirtaş ise belediye ve vatandaşların, AFAD'ın 'Deprem Tehlike Haritası'na göre inşaat yapımına giriştiğine işaret ederken, "Yerel zemin koşulları içermeyen bir haritadan parsel bazında ivme değerleri anlaşılamaz. Örneğin haritada Aksaray kenti için ivme 0.1 G gibi çok düşük bir değer veriliyor. Ancak bölgede 200 km uzunluğunda Tuz Gölü fayı var" diyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.