yandex

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında eşini kaybeden Tuyan: Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe yükseldi

DÜNYA (AA) - Anadolu Ajansı | 26.08.2020 - 23:35, Güncelleme: 16.12.2020 - 17:32 3678+ kez okundu.
 

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında eşini kaybeden Tuyan: Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe yükseldi

Yeni Zelanda'daki terör saldırısında eşini kaybeden Tuyan, "Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe, benim mertebem de bir eşten şehit eşi olmaya yükseldi." dedi.

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant'ın yargılanmasına, şehit yakınları ve yaralıların dinlenmesiyle devam edildi. Christchurch saldırısının faili terörist Brenton Tarrant'ın yargılamasının üçüncü gün duruşmasında diğer şehit yakınları ve yaralılarla birlikte terörist ile yüzleşen Şehit Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan'ın eşi Hamimah Tuyan, öğleden sonraki duruşmada yaşadığı acıları ve duygularını anlattı. Konuşmasına Kuran-ı Kerim'deki, "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir kişiyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." ayetini okuyarak başlayan Tuyan, teröriste hitaben, "Sen 51 kişiyi öldürdün. Onlardan geride, sevdikleriyle beraber olamamanın cezasına katlanmak zorunda kalan 34 eş, 92 çocuk ve 100'ün üzerinde kardeş kaldı." şeklinde konuştu. Tuyan, teröristin barışçıl bir şekilde ibadetini eden insanları katlettiğini hatırlatarak, "Eşimi ve çocuklarımın babasını hiçbir ücret geri getiremeyecektir. Şu an tek başıma nasıl hayatıma devam edeceğimi hesaplamak zorundayım." ifadelerini kullandı. "O benim için bir Ertuğrul'du" Eşini çok özlediğini belirten Tuyan, "O benim için bir imam, bir koruyucu, eğlendirici, problem çözücü, huzur verici, en iyi arkadaş ve yakınlarımın söylememi istediği üzere bir Ertuğrul'du." dedi. Eşinin 48 gün boyunca 18 ameliyat geçirerek ölümle mücadele ettiğini anlatan Tuyan, "Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe, benim mertebem de bir eşten şehit eşi olmaya yükseldi." sözleriyle konuşmasını bitirdi. Saldırının ardından teröristi kovalayan ve "kahraman" olarak anılan Abdul Aziz Vahabzade ise kendisini yakalamadan önce Tarrant'ın çoktan gözaltına alındığını ifade ederek, "Allah'a şükret ki seni o gün yakalayamadım. O zaman daha farklı bir hikaye olurdu, bu hükümet bu kadar para harcamamış olurdu. Seni kovalayan bu gözleri asla unutmayacaksın." diye teröriste seslendi. Vahabzade, "Polisler benden teröristi tarif etmemi isteyince onlara cevap olarak, 'Adama benzemiyor' dedim." şeklinde konuştu. "Polislere beni bu adamla 15 dakika baş başa bırakmalarını rica ettim" Terörist kendisinden kaçarken gözlerindeki korkuya çok iyi şahit olduğunu belirten Vahabzade, mahkemeye hitaben, "Sayın hakim, o gün polislere, beni bu adamla hücrede 15 dakika baş başa bırakmaları için ricada bulundum. Silahsız bir şekilde ne kadar cesareti olduğunu görmek istedim. Ama talebimi reddettiler. Biliyordum, çünkü kanunlara uygun hareket edilmesi gerekiyordu." ifadesini kullandı. Vahabzade daha sonra yine terörist Tarrant'a dönerek, "Anneni ve kız kardeşini, onların senin yaptığın korkaklık karşısında dünyayla nasıl yüzleşeceğini hiç düşünmedin. Onların hayatını da tehlikeye attın. Sen korkak ve bencilsin. Onları hiç umursamadın. Ailen için üzülüyorum, ama senin için asla." dedi. Konuşmasının ardından salondan ayrılmak isteyen Vahabzade'yi durduran Hakim Cameron Mander, "Sayın Vahabzade, siz gitmeden önce belirtmek isterim. O anki videonuzu gördüm ve cesaretinizi tebrik etmek istiyorum." diyerek Vahabzade'ye şükranlarını sundu. Hakim Mander'in Vahabzade'ye teşekkürü, salonda alkışlarla karşılık buldu. "Allah'ın rızası için bu adamı affediyorum" Saldırıda 3 yaşındaki oğlu Mucaad Ibrahim'i kaybeden baba Aden Diriye, "Benim oğlumu öldürdün, ama bana göre bütün Yeni Zelanda'yı öldürmüş oldun." sözleriyle teröriste seslendi. Teröristin içindeki nefreti hala anlamakta güçlük çektiğini belirten Diriye, Tarrant'a, "Seni tanımıyorum. Sana, annene, babana ve arkadaşlarına hiçbir zararım dokunmadı. Aksine ben, sana her konuda yardımcı olabilecek bir insanım. Şunu bilmelisin ki öbür dünyada asıl adalet seni bekliyor ve oradaki adalet daha katı olacak. Yaptığından ötürü seni asla affetmeyeceğim." ifadelerini kullandı. Şehit Mucaad'ın Avustralya'da yaşayan ablası Khadra Ibrahim ise, küçük kardeşini henüz göremeden yitirdiğini mahkemeye anlatarak, "Christchurch'e gelip onu ilk defa görmeye söz vermiştim. Nihayetinde ona verdiğim sözü tutamadım." dedi. Yaptıklarına rağmen terörist Tarrant'ı affettiğini dile getiren Khadra Ibrahim, "Allah'ın rızası için bu adamı affediyor ve doğru yolu bulmasını umuyorum." şeklinde konuştu. Brenton Tarrant'ın cezasının yarın açıklanması bekleniyor Christchurch Yüksek Mahkemesinden bugün yapılan açıklamada, terörist Brenton Tarrant'ın hazırladığı savunmanın, avukat aracılığıyla okunacağı ve Tarrant'ın duruşmada konuşmayacağı bildirildi. Tarrant hakkındaki cezanın yarınki duruşmada açıklanması bekleniyor. Kendi savunmasını yapma isteği 13 Temmuz’da Christchurch Yüksek Mahkemesince kabul edilen terörist Tarrant, hakkındaki 51'i cinayet, 40'ı cinayete teşebbüs ve 1'i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti. Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor. Tarrant, Christchurch kentindeki Nur ve Linwood Camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu. Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda, 1'i Türk 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si Türk 49 kişi ise yaralanmıştı.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısında eşini kaybeden Tuyan, "Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe, benim mertebem de bir eşten şehit eşi olmaya yükseldi." dedi.

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki 2 camiye düzenlediği silahlı saldırıda 51 kişiyi şehit eden, 49 kişiyi de yaralayan terörist Brenton Tarrant'ın yargılanmasına, şehit yakınları ve yaralıların dinlenmesiyle devam edildi.

Christchurch saldırısının faili terörist Brenton Tarrant'ın yargılamasının üçüncü gün duruşmasında diğer şehit yakınları ve yaralılarla birlikte terörist ile yüzleşen Şehit Türk vatandaşı Zekeriya Tuyan'ın eşi Hamimah Tuyan, öğleden sonraki duruşmada yaşadığı acıları ve duygularını anlattı.

Konuşmasına Kuran-ı Kerim'deki, "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir kişiyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur." ayetini okuyarak başlayan Tuyan, teröriste hitaben, "Sen 51 kişiyi öldürdün. Onlardan geride, sevdikleriyle beraber olamamanın cezasına katlanmak zorunda kalan 34 eş, 92 çocuk ve 100'ün üzerinde kardeş kaldı." şeklinde konuştu.

Tuyan, teröristin barışçıl bir şekilde ibadetini eden insanları katlettiğini hatırlatarak, "Eşimi ve çocuklarımın babasını hiçbir ücret geri getiremeyecektir. Şu an tek başıma nasıl hayatıma devam edeceğimi hesaplamak zorundayım." ifadelerini kullandı.

"O benim için bir Ertuğrul'du"

Eşini çok özlediğini belirten Tuyan, "O benim için bir imam, bir koruyucu, eğlendirici, problem çözücü, huzur verici, en iyi arkadaş ve yakınlarımın söylememi istediği üzere bir Ertuğrul'du." dedi.

Eşinin 48 gün boyunca 18 ameliyat geçirerek ölümle mücadele ettiğini anlatan Tuyan, "Eşimin mertebesi kahramanlıktan şehitliğe, benim mertebem de bir eşten şehit eşi olmaya yükseldi." sözleriyle konuşmasını bitirdi.

Saldırının ardından teröristi kovalayan ve "kahraman" olarak anılan Abdul Aziz Vahabzade ise kendisini yakalamadan önce Tarrant'ın çoktan gözaltına alındığını ifade ederek, "Allah'a şükret ki seni o gün yakalayamadım. O zaman daha farklı bir hikaye olurdu, bu hükümet bu kadar para harcamamış olurdu. Seni kovalayan bu gözleri asla unutmayacaksın." diye teröriste seslendi.

Vahabzade, "Polisler benden teröristi tarif etmemi isteyince onlara cevap olarak, 'Adama benzemiyor' dedim." şeklinde konuştu.

"Polislere beni bu adamla 15 dakika baş başa bırakmalarını rica ettim"

Terörist kendisinden kaçarken gözlerindeki korkuya çok iyi şahit olduğunu belirten Vahabzade, mahkemeye hitaben, "Sayın hakim, o gün polislere, beni bu adamla hücrede 15 dakika baş başa bırakmaları için ricada bulundum. Silahsız bir şekilde ne kadar cesareti olduğunu görmek istedim. Ama talebimi reddettiler. Biliyordum, çünkü kanunlara uygun hareket edilmesi gerekiyordu." ifadesini kullandı.

Vahabzade daha sonra yine terörist Tarrant'a dönerek, "Anneni ve kız kardeşini, onların senin yaptığın korkaklık karşısında dünyayla nasıl yüzleşeceğini hiç düşünmedin. Onların hayatını da tehlikeye attın. Sen korkak ve bencilsin. Onları hiç umursamadın. Ailen için üzülüyorum, ama senin için asla." dedi.

Konuşmasının ardından salondan ayrılmak isteyen Vahabzade'yi durduran Hakim Cameron Mander, "Sayın Vahabzade, siz gitmeden önce belirtmek isterim. O anki videonuzu gördüm ve cesaretinizi tebrik etmek istiyorum." diyerek Vahabzade'ye şükranlarını sundu.

Hakim Mander'in Vahabzade'ye teşekkürü, salonda alkışlarla karşılık buldu.

"Allah'ın rızası için bu adamı affediyorum"

Saldırıda 3 yaşındaki oğlu Mucaad Ibrahim'i kaybeden baba Aden Diriye, "Benim oğlumu öldürdün, ama bana göre bütün Yeni Zelanda'yı öldürmüş oldun." sözleriyle teröriste seslendi.

Teröristin içindeki nefreti hala anlamakta güçlük çektiğini belirten Diriye, Tarrant'a, "Seni tanımıyorum. Sana, annene, babana ve arkadaşlarına hiçbir zararım dokunmadı. Aksine ben, sana her konuda yardımcı olabilecek bir insanım. Şunu bilmelisin ki öbür dünyada asıl adalet seni bekliyor ve oradaki adalet daha katı olacak. Yaptığından ötürü seni asla affetmeyeceğim." ifadelerini kullandı.

Şehit Mucaad'ın Avustralya'da yaşayan ablası Khadra Ibrahim ise, küçük kardeşini henüz göremeden yitirdiğini mahkemeye anlatarak, "Christchurch'e gelip onu ilk defa görmeye söz vermiştim. Nihayetinde ona verdiğim sözü tutamadım." dedi.

Yaptıklarına rağmen terörist Tarrant'ı affettiğini dile getiren Khadra Ibrahim, "Allah'ın rızası için bu adamı affediyor ve doğru yolu bulmasını umuyorum." şeklinde konuştu.

Brenton Tarrant'ın cezasının yarın açıklanması bekleniyor

Christchurch Yüksek Mahkemesinden bugün yapılan açıklamada, terörist Brenton Tarrant'ın hazırladığı savunmanın, avukat aracılığıyla okunacağı ve Tarrant'ın duruşmada konuşmayacağı bildirildi.

Tarrant hakkındaki cezanın yarınki duruşmada açıklanması bekleniyor.

Kendi savunmasını yapma isteği 13 Temmuz’da Christchurch Yüksek Mahkemesince kabul edilen terörist Tarrant, hakkındaki 51'i cinayet, 40'ı cinayete teşebbüs ve 1'i de terör saldırısı olan suçlamaların tamamını kabul etmişti.

Beyaz ırkın üstünlüğünü savunan aşırı sağcı teröristin, 4 günlük yargılamanın ardından ömür boyu hapse mahkum edilmesi bekleniyor.

Tarrant, Christchurch kentindeki Nur ve Linwood Camilerine 15 Mart 2019'da cuma namazı esnasında otomatik silahlarla terör saldırısında bulunmuştu.

Yeni Zelanda ve tüm dünyada tepkiyle karşılanan saldırıda, 1'i Türk 51 kişi hayatını kaybetmiş, 2'si Türk 49 kişi ise yaralanmıştı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.