yandex

Türk Demokrasi Tarihinde Kara Bir Leke: 27 Mayıs

DİĞER (AA) - Anadolu Ajansı | 26.05.2019 - 13:22, Güncelleme: 16.12.2020 - 17:32 3321+ kez okundu.
 

Türk Demokrasi Tarihinde Kara Bir Leke: 27 Mayıs

Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 59 yıl geçti.

Adeta Türk demokrasisinin yargılandığı davalarda toplam 15 yargıç ve 9 savcı görev yaptı. Yüksek Adalet Divanı’nın başkanlığını Salim Başol yaptığı duruşmalar Yassıada Spor Salonu'nda görüldü. Celal Bayar 1 numaralı sanık olurken dönemin Başbakanı Menderes ise onun yanındaki sandalyede oturdu. Türk halkı, demokrasi getireceğini iddia ederek demokrasiyi yargılayan davaları "Yassıada Saati" programıyla radyodan dinledi. "Düşükler Yassıada'da" filmi Darbeciler bu süreçte tüm saygı ve terbiye kurallarını hiçe sayarak sanıklara "düşükler" şeklinde hitap etti. Mahkeme süreci devam ederken halk arasında sanıklara kötü muamele edildiği konuşulmaya başlandı. Darbeciler kendilerini aklamak için "Düşükler Yassıada’da" ismiyle bir de film çekti. Sanıkların Yassıada’ya gidişleri sırasında görüntü çekilmediği için Bayar, Menderes gibi isimlerin yeniden motordan indirilirken ve Ada’ya gelirken görüntüleri çekildi. Zaten zor şartlar altında ayakta durmaya çalışan Bayar “Ben oyuncu değilim” deyip intihar girişiminde bulundu. Sanıkların durumunu iyi göstermeye çalışan darbecilerin çektikleri videoda, Menderes için “Poz vermeden edemez, sofrasında kilosu 1000 liraya satılan siyah havyar bulunmamakla beraber Bayar iştahından bir şey kaybetmiş görünmemektedir.” ifadeleri de kullanıldı. Bu sözlerin yer aldığı videoda ise Menderes’in yüz ifadesi aslında tüm gerçekleri sessiz şekilde haykırıyordu. Her türlü izanı kaybeden darbeciler, sanıklara ait 37 fotoğrafı açık artırma suretiyle gazetelere ve dergilere o zamanın parasıyla 298 bin 658 liraya sattı. Bebek ve köpek davaları Yassıada’daki mahkemelerde ilk davalar "bebek" ve "köpek" davaları oldu. Dönemin Başbakanı Menderes’in opera sanatçısı Aynur Aydan’dan olan çocuğunu bilerek öldürttüğü iddiası, Aydan’ın cesurca Menderes’i savunmasıyla çürütüldü. Köpek davasında ise Celal Bayar, değeri bilirkişi tarafından bin lira olarak tespit edilen hediye köpeğin, 20 bin liraya hayvanat bahçesine satılması nedeniyle suçlandı. Bayar o gün mahkemede "Bu kadar küçük bir meseleden dolayı, böyle yüksek mahkemenin huzuruna çıktığım için en büyük cezayı çekmiş bulunuyorum." sözleriyle davaya ilişkin duygularını anlatacaktı. Yassıada Hakimi Salim Başol: "Başbakan Köşk’te oturmalı mı?" Bu süreçte Menderes başta olmak üzere bütün sanıklara savunma hakkı tanınmadı. Davalar Hakim Başol’un "Anlatın, buralara cevap verin" sözleri üzerine "Arz edeyim efendim" şeklinde iddialara cevap vermeye çalışan Menderes’in sözleri hep "Kısa kes" cümleleriyle kesildi. Beş ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkarılan Menderes ise ruh halini şu sözlerle anlatacaktı: "Dört-beş aydan beri tamamıyla tecrit vaziyetinde bulunuyorum ve tek bir odanın içinde ve günün 24 saatinde her saat değişen bir nöbetçi subayın nezareti altında hiç kimse ile konuşmak imkanı mevcut olmamak şartı ile yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim hakikaten zaafa uğramış bulunuyor." Duruşmalar sırasında, Başbakanlık Konutu'nun mutfağına tavuk tüylerini temizlemek için alınan "cımbız" bile konu edildi. Başbakanlık Konutu olarak kullanılan Camlı Köşk'teki yabancı devlet adamları ve büyükelçilere verilen yemeklerin neden örtülü ödenekten karşılandığı soruldu. Bunların israf olduğunu savunan Hakim Başol, "Bir Başbakan illa köşkte mi oturmalı? Barakada oturun! Cımbız, köşkte oturmanın icabı mıdır?" sorularını yöneltti. Mahkeme heyeti 592 sanıktan 288'i için idam istedi Yassıada'daki yargılamalar, 14 Ekim 1960'ta başlayıp 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi. Tutuklular "vatana ihanet, meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi, Kırşehir'in ilçe yapılması, CHP’nin mallarına el koymak"tan suçlu bulundu. Yassıada duruşmalarında 6-7 Eylül olaylarından da DP sorumlu tutuldu. 592 sanıktan 288'i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı. Celal Bayar hakkındaki karar, yaş haddi nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı. Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92 kişiye 20 yıl ile 6 yıl arasında ağır hapis, 94 kişiye 5 yıl ağır hapis cezası verildi. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları da beraat etti. Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, merhum Menderes ise İmralı Adası'nda 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra saat 13.21'de idam edildi. Yassıada Komutanı Güryay: "Darağaçları İmralı’ya bir ay önce gönderildi" Dönemin Yassıada Komutanı Albay Tarık Güryay darbeden 25 yıl sonra yapılan bir röportajda o döneme ilişkin önemli bir itirafta bulunacaktı. Mahkemenin sonucunun daha önceden belli olduğunu sinyalini veren Güryay, tarihe geçecek "İdamlardan ne kadar önce gönderildi darağaçları oraya?" sorusuna, "Bir ay önce falan gönderildi" diyecekti. Güryay, Zorlu için "Fatin Rüştü Zorlu o kadar mertçe gitti ki. Bunu anlatmak mümkün değil. Hoca Kuran okurken yanlışını çıkardı. Çok metin adamdı. Korkmadan, 'Allah memlekete hayır versin' diyerek gitti" ifadelerini kullanmıştı. İtibarı 1990'da iade edildi TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşları, 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk darbesinin üzerinden geçen 52 yılın ardından 11 Nisan 2012'de TBMM'de Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonda, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası Alt Komisyonu da çalışmalarını tamamladı. Bu arada, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, eski Başbakan Adnan Menderes'in idam kararının iptalinin mümkün olmadığı ancak yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde 2 Ocak 2013'te Dilekçe Komisyonu'na görüş bildirdi. Görüş yazısında, Yüksek Adalet Divanı kararlarıyla ölüm cezasını oy birliği ile tasdik eden Milli Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesinin mümkün bulunduğu ifade edildi. Yazıda, Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucu temin edilecek belgeler ile dosya içeriğinde yer alan belgelerin ayrıntılı tetkiki neticesinde 5271 sayılı Kanun'da sayılan nedenlerin bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesinin uygun olacağı kaydedildi. Adnan Menderes'in Yassıada duruşmalarında avukatlığını yapan ve daha önce de TBMM'ye dilekçe sunan avukat Burhan Apaydın, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığının ''Yeniden yargılama yapılabilir'' görüşü üzerine, yeni bir başvuruda bulunarak "Yassıada kararlarının yok sayılmasını" iste
Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 59 yıl geçti.

Adeta Türk demokrasisinin yargılandığı davalarda toplam 15 yargıç ve 9 savcı görev yaptı. Yüksek Adalet Divanı’nın başkanlığını Salim Başol yaptığı duruşmalar Yassıada Spor Salonu'nda görüldü.

Celal Bayar 1 numaralı sanık olurken dönemin Başbakanı Menderes ise onun yanındaki sandalyede oturdu.

Türk halkı, demokrasi getireceğini iddia ederek demokrasiyi yargılayan davaları "Yassıada Saati" programıyla radyodan dinledi.

"Düşükler Yassıada'da" filmi

Darbeciler bu süreçte tüm saygı ve terbiye kurallarını hiçe sayarak sanıklara "düşükler" şeklinde hitap etti. Mahkeme süreci devam ederken halk arasında sanıklara kötü muamele edildiği konuşulmaya başlandı.

Darbeciler kendilerini aklamak için "Düşükler Yassıada’da" ismiyle bir de film çekti. Sanıkların Yassıada’ya gidişleri sırasında görüntü çekilmediği için Bayar, Menderes gibi isimlerin yeniden motordan indirilirken ve Ada’ya gelirken görüntüleri çekildi.

Zaten zor şartlar altında ayakta durmaya çalışan Bayar “Ben oyuncu değilim” deyip intihar girişiminde bulundu.

Sanıkların durumunu iyi göstermeye çalışan darbecilerin çektikleri videoda, Menderes için “Poz vermeden edemez, sofrasında kilosu 1000 liraya satılan siyah havyar bulunmamakla beraber Bayar iştahından bir şey kaybetmiş görünmemektedir.” ifadeleri de kullanıldı.

Bu sözlerin yer aldığı videoda ise Menderes’in yüz ifadesi aslında tüm gerçekleri sessiz şekilde haykırıyordu.

Her türlü izanı kaybeden darbeciler, sanıklara ait 37 fotoğrafı açık artırma suretiyle gazetelere ve dergilere o zamanın parasıyla 298 bin 658 liraya sattı.

Bebek ve köpek davaları

Yassıada’daki mahkemelerde ilk davalar "bebek" ve "köpek" davaları oldu. Dönemin Başbakanı Menderes’in opera sanatçısı Aynur Aydan’dan olan çocuğunu bilerek öldürttüğü iddiası, Aydan’ın cesurca Menderes’i savunmasıyla çürütüldü.

Köpek davasında ise Celal Bayar, değeri bilirkişi tarafından bin lira olarak tespit edilen hediye köpeğin, 20 bin liraya hayvanat bahçesine satılması nedeniyle suçlandı.

Bayar o gün mahkemede "Bu kadar küçük bir meseleden dolayı, böyle yüksek mahkemenin huzuruna çıktığım için en büyük cezayı çekmiş bulunuyorum." sözleriyle davaya ilişkin duygularını anlatacaktı.

Yassıada Hakimi Salim Başol: "Başbakan Köşk’te oturmalı mı?"

Bu süreçte Menderes başta olmak üzere bütün sanıklara savunma hakkı tanınmadı. Davalar Hakim Başol’un "Anlatın, buralara cevap verin" sözleri üzerine "Arz edeyim efendim" şeklinde iddialara cevap vermeye çalışan Menderes’in sözleri hep "Kısa kes" cümleleriyle kesildi.

Beş ay sonra ilk kez hakim karşısına çıkarılan Menderes ise ruh halini şu sözlerle anlatacaktı:

"Dört-beş aydan beri tamamıyla tecrit vaziyetinde bulunuyorum ve tek bir odanın içinde ve günün 24 saatinde her saat değişen bir nöbetçi subayın nezareti altında hiç kimse ile konuşmak imkanı mevcut olmamak şartı ile yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim hakikaten zaafa uğramış bulunuyor."

Duruşmalar sırasında, Başbakanlık Konutu'nun mutfağına tavuk tüylerini temizlemek için alınan "cımbız" bile konu edildi. Başbakanlık Konutu olarak kullanılan Camlı Köşk'teki yabancı devlet adamları ve büyükelçilere verilen yemeklerin neden örtülü ödenekten karşılandığı soruldu.

Bunların israf olduğunu savunan Hakim Başol, "Bir Başbakan illa köşkte mi oturmalı? Barakada oturun! Cımbız, köşkte oturmanın icabı mıdır?" sorularını yöneltti.

Mahkeme heyeti 592 sanıktan 288'i için idam istedi

Yassıada'daki yargılamalar, 14 Ekim 1960'ta başlayıp 15 Eylül 1961'de karara bağlandı. Toplam 19 dosyada toplanan davalar, "anayasayı ihlal" davasıyla birleştirildi.

Tutuklular "vatana ihanet, meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi, Kırşehir'in ilçe yapılması, CHP’nin mallarına el koymak"tan suçlu bulundu. Yassıada duruşmalarında 6-7 Eylül olaylarından da DP sorumlu tutuldu.

592 sanıktan 288'i için idam istendi. Kararı açıklayan Yüksek Adalet Divanı, 15 sanığı idam cezasına çarptırdı.

Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eski Başbakan Adnan Menderes, eski Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, eski Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın idam kararları oy birliğiyle alındı.

Celal Bayar hakkındaki karar, yaş haddi nedeniyle müebbet hapis cezasına çevrildi. Eski TBMM Başkanı Refik Koraltan, eski TBMM Başkanvekilleri Agah Erozsan, İbrahim Kirazoğlu, eski Tahkikat Komisyonu Başkanı Ahmet Hamdi Sancar, eski Tahkikat Komisyonu üyeleri Nusret Kirişçioğlu, Bahadır Dülger, eski bakan Emin Kalafat, eski milletvekilleri Baha Akşit, Osman Kavrakoğlu, Zeki Erataman ile eski Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun hakkındaki idam kararları ise oy çokluğuyla alındı.

Aralarında eski bakan, eski milletvekilleri, Tahkikat Komisyonu üyeleri, İstanbul Valisi ile İstanbul Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 31 sanık hakkında ise müebbet hapis cezası verildi. Sanıklardan 92 kişiye 20 yıl ile 6 yıl arasında ağır hapis, 94 kişiye 5 yıl ağır hapis cezası verildi. Bazı sanıklar kısa süreli hapis cezasına çarptırılırken bazıları da beraat etti.

Birçok yabancı ülke lideri, idamların durdurulması için Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesine defalarca çağrıda bulundu. Bunun üzerine Komite, Celal Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetti. Celal Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrildi.

Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16 Eylül 1961'de sabaha karşı, merhum Menderes ise İmralı Adası'nda 17 Eylül 1961'de sağlık muayenesini yapan doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra saat 13.21'de idam edildi.

Yassıada Komutanı Güryay: "Darağaçları İmralı’ya bir ay önce gönderildi"

Dönemin Yassıada Komutanı Albay Tarık Güryay darbeden 25 yıl sonra yapılan bir röportajda o döneme ilişkin önemli bir itirafta bulunacaktı. Mahkemenin sonucunun daha önceden belli olduğunu sinyalini veren Güryay, tarihe geçecek "İdamlardan ne kadar önce gönderildi darağaçları oraya?" sorusuna, "Bir ay önce falan gönderildi" diyecekti.

Güryay, Zorlu için "Fatin Rüştü Zorlu o kadar mertçe gitti ki. Bunu anlatmak mümkün değil. Hoca Kuran okurken yanlışını çıkardı. Çok metin adamdı. Korkmadan, 'Allah memlekete hayır versin' diyerek gitti" ifadelerini kullanmıştı.

İtibarı 1990'da iade edildi

TBMM tarafından 11 Nisan 1990'da kabul edilen bir kanunla Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının itibarları iade edildi. Aynı kanun uyarınca Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun naaşları, 17 Eylül 1990'da İmralı'dan alınarak devlet töreniyle İstanbul Vatan Caddesi'nde yaptırılan anıt mezara taşındı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk darbesinin üzerinden geçen 52 yılın ardından 11 Nisan 2012'de TBMM'de Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyonda, 27 Mayıs 1960 Darbesi ve 12 Mart 1971 Muhtırası Alt Komisyonu da çalışmalarını tamamladı. Bu arada, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığı, eski Başbakan Adnan Menderes'in idam kararının iptalinin mümkün olmadığı ancak yargılamanın yenilenmesinin uygun olacağı yönünde 2 Ocak 2013'te Dilekçe Komisyonu'na görüş bildirdi.

Görüş yazısında, Yüksek Adalet Divanı kararlarıyla ölüm cezasını oy birliği ile tasdik eden Milli Birlik Komitesi kararlarının TBMM tarafından iptal edilmesinin mümkün bulunduğu ifade edildi. Yazıda, Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı ve Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucu temin edilecek belgeler ile dosya içeriğinde yer alan belgelerin ayrıntılı tetkiki neticesinde 5271 sayılı Kanun'da sayılan nedenlerin bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesinin uygun olacağı kaydedildi.

Adnan Menderes'in Yassıada duruşmalarında avukatlığını yapan ve daha önce de TBMM'ye dilekçe sunan avukat Burhan Apaydın, TBMM Hukuk Hizmetleri Başkanlığının ''Yeniden yargılama yapılabilir'' görüşü üzerine, yeni bir başvuruda bulunarak "Yassıada kararlarının yok sayılmasını" iste

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bolbolhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.