ŞİİR YAZILMADAN ÖNCE YAŞANIR

Güven, şiirin ince bir çizgi olduğunu belirterek, " Bazen bir çift gözün yokluğuna, bazen tiz bir sesin duyulamamasına, bazen adaletin sadece bir kadın ismi olarak yaşandığı çağa ve zamana , bazen çocukların kelebeklerden kısa yaşadığı bir topluma, en çokta yolumuza açması gerekirken başka iklimlerde boy gösteren çiçeklere bir itirazdır" dedi. İlk itirazının lise yıllarının başında olduğunu vurgulayan Güven, " Çocukluk , bilirsiniz, kalp koca vücudun içinden anarşist bir tavırla takılıp durur birine , bir yere. Birkaç güzel kelimeyi yanyana getirme telaşı içinde olan herkesin hikayesi az çok böyle başlar zaten. Bu itirazımı kitaplaştırma fikri üniversite yıllarımın sonuna doğru oldu. Hüzünce profesyonel , yazarlıkta ise muazzam derecede amatör bir merhaba ile girdim bu yola. Arya adındaki şiir kitabımla girdiğim bu yola şimdi ikinci kitabımla devam etme düşüncesindeyim. Sanırım yazdığım ve yazacağım en özel kitap bu yani ikincisi olacak. Çıraklık dönemim olarak nitelendirdiğim bir döneme denk gelmesine rağmen gayet derin anlamlar taşıyan şiir ve sözler içerdiğini düşünüyorum. Ama bu yorumu okurlardan aldığım zaman benim için elle tutulur bir övünç kaynağı olacaktır elbette. Bunu bir ay içersinde hep beraber göreceğiz. Şiir yazmanın tamamıyla Allah vergisi birşey olduğunu düşünüyorum. Yani hiçbir yazar laf ebesi değil ve şiir de doğurgan değildir , onu kalplere yaralı kuşlar bırakıp gider. Insanların yazdiklarim hakkında olumlu-olumsuz bütün geri dönüşleri beni mutlu eder. Bütün geri dönüşler okunmaya değerlilik anlamı taşır çünkü. Hele okuyanların cümlelerimde kendilerine ait birşeyler bulması enfes bir duygu. Ki bu durum sizin doğru yolda olduğunuzu gösterir" diye konuştu.Günün birinde güzel ülkede yaşayan ve kardeşliğe , birlikteliğe can atan bütün yüreği pak insanlar adına Nobel Edebiyat ödülünü almayı düşlediğini vurgulayan Güven, Bu hayalim gerçekleşmesi kırk milyon fırın ekmek yemekle geçerse dahi yılmayacağıma canı gönülden inandirdim kendimi. Şu sıralar günümün on iki saatini bir fabrikaya armağan etmek zorunda kalsamda bu zorunluluğun içinde mükemmel bir güzellik var. Herşeyin söylenemediği çağlardayız. Başta belirtmem gereken şeyler söylemek gerekirse, cebimde yirmi beş yaş ve babamin söylediğine göre kütüğümde Diyarbakır var. Ama son bir iki yıldır en çok gördüğüm plaka kırk beş. Güzel bir şehir Manisa. Güzel şiirler yazdım , bundan dolayı hatrı büyük bende. Dilerim burada beni okuyan ve okuyacak herkese dair hisli cümleler yazmaya devam ederim. Şiir yazmayı ve şiiri yaşamayı seviyorum " ifadesini kullandı.(Umahan öz)