Lupus hastalığına (SLE) dair bilinmeyenler

"O Ses Türkiye" yarışmasının katılımcılarından biri olan 16 yaşındaki Nazar Nur Kaya, Lupus hastalığı nedeniyle önce hastaneye yatırılmış, ardından yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirmişti.  Sistemik bir hastalık olan incelenen "Lupus Eritematozus" (LSE) Kaya'nın yaşamını yitirmesinin ardından Türkiye'nin sağlık gündemindeki önemli başlıklardan biri.  Lupus, çoğunlukla 20-40 yaş arasındaki kadınlarda görülen sistemik bir rahatsızlık olarak öne çıkıyor. Buna göre; lupus hastalarının %80'ini kadınlar oluşturuyor. Sistemik Lupus Eritematozus'un belitileri Bir hastalığın tedavi sürecinin etkili olabilmesi için erken teşhis oldukça kritik bir rol oynuyor. Bunu sağlayabilmek, hastanın bazı belirtilerle karşılaştığında direkt hastaneye başvurmasıyla mümkün. Sistemik Lupus Eritematozus, iki farklı şekilde görülüyor. Diskoid lupus eritematozus, hastalığın hayati iç organları etkilemeyen bir türüyken, sistemik lupus erimatozus ise hastalığın kronik bir türü olarak daha ciddi bir seyir izliyor. Hastalığın diskoid türünde ciltte bazı lezyonlar görülürken, sistemik türünde ise hasta ciddi anomalilerle karşılaşıyor. Sistemik Lupus Eritamotuz; ciltte yara izleri, burun ve yanaklarda kabarıklıklar, ateş, yorgunluk, genel bir huzursuzluk, cilt döküntüsü, güneş ışığına hassasiyet, eklem ağrısı ve şişliği, şişmiş lenf bezleri, kas ağrıları, bulantı, nefes almakla oluşan göğüs ağrısı ve nöbetler şeklinde ciddi belirtilerle ortaya çıkıyor. Özellikle parmaklarda görülen yaralar, hastalığın bir belirtisi olarak oldukça yaygın.  Bir kan dolaşımı rahatsızlığı olan Raynaud sendromu, Lupus Eritematozus ile tetiklenebiliyor.  Lupus hastalığında tedavi yöntemleri Hastalığın tanı ve tedavisi romatoloji, çocuk romatolojisi ve iç hastalıklarıyla cildiye doktorlarının alanına giriyor. Henüz nedeni tam olarak bilinmeyen ve kesin bir tedavisi bulunumayan Lupus Eritematozus için belirtileri hafifletici, alevlenmeleri önleyici tedavi süreçleri uygulanıyor. Tedavideki amaç; hastanın yaşam kalitesini korumak ve organ hasarını minimuma indirmek. Bu amaçla daha çok bağışıklık sistemini düzenleyici, sakinleştirici ilaçlar kullanılıyor.    Kaynak:milligazete.com