‘Guttmann’ın laneti: Benfica

Guttmann, 1900’lü yılların başında Budapeşte’de dünyaya gelen Yahudi bir ailenin çocuğuydu. Pek de parlak olmayan futbol kariyerinin ardından teknik adamlık için kolları sıvadı ve II. Dünya Savaşı’nın başladığı 1939 yılına dek Avusturya’da kurulan Yahudi takımı Hakoah Wien, Hollanda ekibi Twente ve Macar takımı Ujpest’i çalıştırdı. Ujpest ile savaştan hemen önce lig ve kupa şampiyonu oldu. Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından kabul edilen Ferenc Puskas ve yine Macar Sandor Kocsis'i keşfeden isim olarak da bilinir Guttmann. 1944 yılında Nazi Almanyası’nın en büyük toplama ve imha kampı olan Auschwitz’e gönderilmekten son anda kurtuldu ve bir diğer Macar teknik adam Ernö Egri Erbstein ile beraber kaçmayı başardı. Guttmann, babası ve kız kardeşini bu toplama kampında kaybetti. Maaşını sebze olarak istedi Savaşın bitişinin ardından zaman kaybetmeden işe koyulan Guttmann, Romanya’nın Yahudi tabanlı takımı Maccabi Bükreş’in başına geçti. Macar teknik adam savaş sonrası kıtlığın ve yokluğun yaşandığı bu yıllarda kulübe, maaşının sebze olarak ödenmesini istedi. İtalya, Arjantin maceraları derken günümüze kadar uzanacak efsanenin de temelleri o günlerde atılmaya başlandı. 1958 yılında Porto’nun başına geçti ve ilk sezonunda şampiyon olmayı başardı. Portekiz’de kalan Guttmann, Porto’nun en büyük rakibi Benfica’ya imza attı. Dört ülkenin (Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya) düzenlediği Latin Kupası şampiyonluğu dışında uluslararası arenada herhangi bir başarısı bulunmayan Lizbon ekibinin Avrupa’nın en büyüğü olacağını kim söyleyebilirdi ki? Berberde keşfedilen adam: Eusebio Portekiz ve dünya futbolunun en büyük isimlerinden Eusebio’nun bir berberde keşfedilmesi ise de bu başarı hikayesinin en keyifli detaylarından. İlk Avrupa kupası zaferinden sadece birkaç ay önce traş olmak için Lizbon’da bir berbere giden Guttman, o sırada Sao Paulo ekiplerinden Ferroviaria’nın antrenörü, eksi arkadaşı Jose Carlos Bauer ile karşılaşır. Bauer, Guttmann’a yakında Afrika’da bir tura çıkacaklarından bahseder. Guttmann ise ona yetenekli bir oyuncu görmesi halinde kendine de bahsetmesini ister. Bu olayın üzerinden bir ay sonra Guttmann yine aynı berberde Bauer ile karşılaşır. Ne tesadüf ama… Bauer’e hemen yetenekli oyuncu görüp görmediğini sorar. Bauer ise ona Mozambikli genç bir çocuktan bahseder. Kendilerine pahalı geldiğini ve bu yüzden transfer edemediklerini söyler. Çocuğun ismini sorar Gutmann, Bauer, ‘Eusebio’ der… İşte Benfica’da Eusebio efsanesi böyle başlar. ''100 yıl boyunca Avrupa Şampiyonu olamayacak'' İlk yılında Barcelona’yı, ikinci yılında ise Eusebio ile beraber Real Madrid’i devirerek Avrupa’nın en büyüğü olan Guttmann yönetimideki Benfica’da her şey yolunda görünüyordu. Guttmann gelen bu başarıların ardından haklı olarak maaşına zam isteyecek ama Benfica yönetimi bunu onaylamayacaktı. Asıl dikkat çekecek hikaye de böylelikle başlamış olacaktı. Guttmann bu isteğinin reddedilmesinin ardından kulüpten ayrılacak ve ayrılırken, “Benfica yüz yıl boyunca Avrupa şampiyonu olmayacak” dediği söylenecekti. Sadece bir yıl sonra bu sözler ya da lanet koca bir camianın üzerine çöküyor ve Benfica o tarihten bu yana Avrupa’da oynadığı toplam 8 finalde de gülemiyordu. İşte Benfica’nın o tarihten bu yana Avrupa’da oynadığı finallerin tamamı… 1963 Şampiyon Kulüpler Kupası - Benfica 1-2 Milan 1965 Şampiyon Kulüpler Kupası - Benfica 0-1 Inter 1968 Şampiyon Kulüpler Kupası - Benfica 1-4 Manchester United 1983 UEFA Kupası - Benfica 1-2 Anderlecht 1988 Şampiyon Kulüpler Kupası - Benfica 0-0 PSV Eindhoven (6-5 penaltılarla PSV) 1990 Şampiyon Kulüpler Kupası - Benfica 0-1 AC Milan 2013 UEFA Avrupa Ligi - Benfica 1-2 Chelsea 2014 UEFA Avrupa Ligi - Benfica 0-0 Sevilla (4-2 penaltılarla Sevilla) Heykeli dikildi, Eusebio dua etti ama lanet bitmedi 1990 yılında Benfica, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda finale yükselmiş ve Milan’ın rakibi olmuştu. Final Avusturya’nın başkenti Viyana’da oynanacaktı. Kulübün efsane oyuncusu Eusebio maçtan önce Gutmann’ın mezarı başında lanetin bitmesi için dua etti ancak yine fayda etmedi. Lizbon ekibi 2013’de stadyumları Estadıo Da Luz’a lanetin bitmesi için Bela Guttmann’ın heykelini dikti. Heykelin önüne de Macar teknik adamın "Sadece Benfica'da olanlar kötü şans nedir bilirler. Dünyada bunu daha iyi bilecek bir kulüp yoktur" sözlerini yazdı. Ne yazık ki bu da çare olmadı ve Portekiz ekibi sadece bir yıl sonra UEFA Avrupa Ligi finalinde Sevilla’ya kupayı kaybetti. 1962 yılında söylenen sözün üzerinden tam 58 yıl geçti ve bu Benfica’ya 8 potansiyel Avrupa kupasına bedel oldu. Görünen o ki lanetin bitimine 42 yıl (2062) daha ver ve Benfica bu süreçte bunun çözümünü aramaya devam edecek. Kaynak: TRT SPOR