Googleʹın mucidi Sultan Abdülhamid Hanʹdır

Kütahya Belediyesi'nce Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Vefatının 100'üncü yılında Ulu Hakan 2'nci Abdülhamid Han' konulu konferansa, Osmanlı Padişahı Sultan 2'nci Abdülhamid'in 5'incikuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu ve Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Sofuoğlu, Sultan AbdülhamidHan'ın dini açıdan farzlara, haramlara dikkat eden biriolduğunu söyledi. Sofuoğlu,"Yapabileceğini, yapamayacağını çok iyi biliyordu. Asla günaha rıza gösteren birisi değildi. Uygulayabileceğini, uygulayamayacağını; bunun için de bir ajandası olurdu. 'Ben bunu engelleyemem ama engelleyebileceğim zamanı bilirim' derdi. Muhteşem birisiydi bu anlamda. Aşama aşama bu ajandasında uygulardı. Arabasına bomba koyan Belçikalı bombacıyı affediyor. Niye? Duble ajan olarak kullanıyor. Adam duble ajan olarak kullanıldığının farkında değil. Bir kişinin kullandığı cümlenin vurgusundan o kişinin içindeki birkaç sayfayı bile anlamak mümkün. Neye vurgu yapıyor? Google'ı kullanan, ilk icat eden Sultan AbdülhamidHan'dır. Gidemiyor, ulaşım imkanları yok. Gitse sorun olacak payitahtta. Ne yapıyor? Fotoğrafını çektiriyor, izliyor. Oradan bir şey üretiyor. Google'ınilk mucidi bu anlamda Sultan AbdülhamidHan'dır" diye konuştu. '10 YIL DAHA TAHTTA KALSAYDI DÜNYANIN EN ZENGİN DEVLETİYDİK' Prof. Dr. Sofuoğlu, Sultan AbdülhamidHan'ın daha uzun süre tahtta kalması halinde, tarihte yaşanabilecekleri sıralayarak, şunları söyledi: "Sultan AbdülhamidHan, 10 yıl daha tahtta kalsaydı biz, dünyanın en zengin devletiydik. Niye? Birinci Dünya Savaşı olacaktı ve girmeyecektik. Onlar parça parça olacaktı. Kendisi söylüyor, 'Yıllardır bu anı bekliyordum' diye. Girmeyecekti savaşa. Dünyanın en zengin petrol yatakları Yemen'e kadar halen bizimdi. Türk Tarih Kurumu'nun basmış olduğu 9 ciltlik Osmanlı tarihinin 8'inci cildinin tam kapağında, anlımıza çarpılmış şekilde 1'inci Meşrutiyet ve İstibdat Dönemi diyor. İstibdat, diktatörlük demektir. İftiradır, yalandır. Hasbelkader tarihle meşgul olan birisiysem hodri meydan diyorum. Çıkarın tarihçilerinizi, 'yaladım, yuttum' demiyorum. Çözelim bakalım, istibdat mı, değil mi?Değildir. Ben yarış için söylemiyorum. Atatürk için 'diktatörlük' kelimesi çıksaydı o tepki olur muydu? Burada bir yalan var. Osmanlı tarihi kitaplarının tamamının kapaklarına bakın. Hiçbirinde Sultan Abdülhamid'eyapılan kadar hakaret yoktur. Şu an Türkiye Cumhuriyeti resmi tarih tezine göre artık görev sizdedir. Lütfen bildiğiniz kişilere söyleyin. Ben söyledim, elimden geleni yaptım. 100'üncü ölüm yıl dönümünde bir insan bu kadar muazzep edilmez." '100 SENE SONRA KONUŞABİLİYORUZ' Sultan Abdülhamit Han'ın torunu Nilhan Osmanoğlu ise Abdülhamid Han'ı anlamanın, bugünü de anlamak olduğunu belirterek,"Çünkü o günün saldırı şekillerine, düşmanın ne şekilde hareket ettiğine baktığımız zaman bugünü de anlamış oluyoruz. Bakın biz, Sultan AbdülhamidHan'ı 100 sene sonra konuşabiliyoruz. İlmi, siyasetini 100 sene sonra anlayabiliyoruz. Bugün masada konuşulan, Birleşmiş Milletler'in masada konuştukları Kudüs meselesini biz, 100 sene sonra Sultan AbdülhamidHan'ın hazırladığını görüyoruz. Daha belki nicelerini hazırlamıştır;daha birçoğunu göreceğiz" diye konuştu.   Kaynak:milligazete.com